Ahşap sanatına gönül verdi

Emekli Hava Astsubayı Recep Asena 10 yıl önce hobi olarak başladığı hat ve ahşap yakma sanatının ustası oldu

Ahşap sanatına gönül verdi
Yayınlanma:

Konya’nın güzide el sanatkârlarından Ahşap Yakma Ustası Recep Asena, ilk 1975 yılında başladığı sanatına dair özel açıklamalarda bulundu.

Recep Asena kimdir?

1947 yılında Milas’ta doğdum. Daha sonra Hava Astsubayı Okuluna girdim. Emekliyim. Hobi olarak uzun yıllardan beri ahşap sanatını icra ediyorum. Evliyim, 3 kızım var.

Ahşap yakma sanatına nasıl başladınız?

1975 yılında Eskişehir’e göreve gitmiştim. Eskişehir’de bir grup mesai bittikten sonra akşamları yakma resim yapıyordu. Bizim arkadaşlardan biri de gitmiş oradan model istemiş sattıklarını söyleyerek vermek istememişler. Daha sonra ben gittim ve iki tanesi satın aldım. Çok yakın tanıdığım bir ağabeyim vardı. Kendisi elektrikçiydi. Ondan benim için bir yakma makinesi yapmasını istedim. O da ‘bir takım malzemeleri getir’ yapalım dedi. Tabii yakma makinesi yapmak yaklaşık 15 ila 20 günümüzü aldı. Çok uğraştık ve biraz da inatla başardık. Eskişehir’de görevimiz bitti. Balıkesir’e döndük. Burada zaman ayırmak çok zor oldu. İki yıl sürdürdüm ancak daha sonra zorlandığım için bıraktım. 2003 yılında hobi olarak yeniden başladım.

 Sergi açtınız mı?

Ortanca kızımın ısrarıyla ilk sergimi 7 Aralık 2006 yılında Kule Site’de açtımO zaman 25 tablo vardı. Hepsi de satıldı. Daha sonra da hemen hemen her yıl sergi açtım.

Resimler kendinize mi ait? Bir tabloyu ne kadar sürede bitiriyorsunuz?

Resimlerimin hepsi alıntı, yazılarda da hepsinde bir mana vardır. Hattatlar yazıyor. Ressam değilim, sadece yakma makinesini iyi kullanıyorum. Bir tablo, tabii boyutuna ve işlemesine göre değişiyor. Ancak hemen hemen 2 günümü alıyor. Sabah 08.00’de başlıyorum saat:10.00’da bitiriyorum.

Ahşap yakma sanatının geçmişi hakkında bilgi verir misiniz?

Çok eski ustalardan duyduğumuz kadarıyla Avusturya yerlileri Aborjinler kendi içlerinde deri üstüne yakarak haberleşmede kullanıyorlarmış. Onun için Avrupa’ya gidip gelenler resme dökmeye karar vermişler. Önce de deri üzerine yapmışlar.

Siz de deri üzerine yapıyor musunuz?

 Evet, yapıyorum. Deriyi yaktığınız zaman koyu rengi  olduğu için çökmüş görünür. Deriyi yaktıkça çöker. Ancak ahşap kalın olduğu çöküntüsü belli olmaz. Küçük ebatta tablolarda sonuçlar güzel fakat şimdi büyük bir tablo da deneyeceğiz bakalım nasıl olacak.

Ahşap yakma sanatını icra etmek zor mu? Herkes yapabilir mi? Tavsiye eder misiniz?

Ahşap yakma sanatını öğrenmek isteyen herkes kolaylıkla öğrenebilir. Bu iş yüzde 99 sabır yüzde 1 kabiliyettir. Mübalağa etmiyorum. Çabuk yaparsanız, yakamazsınız olmaz. Buna imkân yok. Sakin yavaş acele etmeden yapılmalıdır. Hobi olarak uğraşmak isteyen herkese tavsiye ederim. Fakat geçinmek mümkün değil. Çünkü yaptığınız işlerle masrafları çıkarırsınız.

Kullandığınız makine özel bir makine mi?

Hayır, değil. Çok uygun bir fiyata satılan ve herkesin alabileceği bir makinedir. Tüm makineleri telleri yapacağınız işin inceliğine göre değişebiliyor.

Hangi ağaçları kullanıyorsunuz?

Genelde kavak ağacını kullanıyorum. Bazen huş ağacını da tercih edebiliyorum. Bu ağaç yurt dışında geliyor. Ancak en çok kavak ağacını pürüzsüzlüğünden dolayı tercih ediyorum. Tabaka halinde alıyorum. Makineyle zımparalıyorum daha düzgün olması açısından. Senede bir günü zımpara işine ayırıyorum.

En çok hangi görselleri işliyorsunuz?

Daha çok Konya’yı hatırlatacak görselleri işliyoruz. Semazen olabiliyor. Çünkü yurt dışından gelen insanların tercihi bu yönde oluyor. Bunun yanında en çok Osmanlı motiflerini işlemeyi seviyorum. İstek üzerine de yapabiliyorum

Tabloların solma ihtimali nedir? Bunun için yaptığınız bir şey var mı?

Evet var. Yaklaşık 5 yıldan sonra solmaya başlar. Ancak 3 katlı vernik uygulayarak kendimizce birtakım tedbirler de alarak önlüyoruz. İnsanlar para verip severek alıyorlar, biz de buna değsin isteriz.

Türkiye’de ve Konya’da bu işin hakkıyla yapan kaç usta bulunuyor?

Türkiye’de 20’inin üstünde ahşap yakma ustası var. Konya’da ise usta olarak 3 kişi var diyebilirim.

Hz. Mevlana’yı anma etkinlikleri de yaklaşıyor. Bu süreçte beklentiniz nedir?

Yılın 11 ayını Mevlana Kültür Merkezi’nde geçiriyoruz. Ancak Mevlana törenlerinde burada çıkmak zorunda kalıyoruz. Çünkü çok sayıda başvuru oluyor. Ben 2010 yılında törenlerde buradaydım. Sonraki yıl başvuru yapmadım, haksızlık olmasın diyerek. Daha sonraki başvurduğumda yıllarda da alınmadım. Bu sene yeniden başvurmayı düşünüyorum. Bakalım nasıl bir sonuç gelecek. Tabii aslında burada giriş çıkışlara da bir düzenleme yapılsa iyi olur. Yıl içinde sema ayinini seyretmeye gelen insanlar, üst kattan girip çıkıyorlar oysa çıkışlar en azında alt kattan yapılsa burada standı olan herkes için daha faydalı olacaktır. (Melek Sarıtaş)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.