Anadolu'da konar göçerliğin son temsilcileri: Sarıkeçililer

Türkiye'de sosyal ve ekonomik şartların değişmesiyle çoğunluğu yerleşik hayata geçen Yörüklerin kültürünün son temsilcileri Sarıkeçililer, varlıklarını sürdürmeye çalışıyor.

Anadolu'da konar göçerliğin son temsilcileri: Sarıkeçililer
Yayınlanma:

Sarıkeçililer, nisanın gelmesiyle Mersin'in çeşitli ilçelerinden başladıkları göçü 40 günde bitirerek, Konya'nın Bozkır, Seydişehir, Beyşehir ile Antalya'nın Akseki ve Gündoğmuş ilçelerindeki yaylalara ulaşıyor.

At ve deve sırtında getirdikleri eşyalarını kıl çadırlara koyan ve yaklaşık 3 ay yaylalarda konaklayan Yörüklerin sayısı son yıllarda hızla azaldı. Geleneksel Yörük hayatını sürdüren yaklaşık 200 hane bulunuyor.

Yörük kültürünü araştıran Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Eroğlu, 5 yıldır Sarıkeçili Yörüklerinin göçlerini takip ettiğini söyledi.

Günlerce Yörüklerin çadırlarına konuk olduğunu anlatan Eroğlu, Yörüklerin yaklaşık 40 günlük göçün ardından su kaynaklarına yakın otlağa çadır kurduklarını dile getirdi.

Bazı Yörük gruplarının gelişen teknolojiye ayak uydurduğunu aktaran Eroğlu, taşıma işlemlerini kamyonlarla yaptıklarını ve kıl çadırlar yerine naylon brandalı çadırlarda yaşadıklarını belirtti.

Yörüklerin bu dönemde göçlerinin 4 aylık bölümünü tamamladığını kaydeden Eroğlu, şöyle konuştu:

"Bu dönemde Yörükler keçilerinin kırkım işlemini yapıyor. Keçilerin kıllarını kestikten sonra biraz daha yükseklere yani otun, yeşilin daha rahat temin edilebileceği alanlara gidiyorlar. Burada da bir süre kaldıktan sonra eylülde dönüş sürecine geçiyorlar. Bu kültür kaybolmak üzere. Anadolu'daki Yörükler son dönemlerde ciddi oranda azaldı çünkü Yörüklerin yaşam alanları daraldı. Geleneksel manada develerle göçen, kıl çadırda yaşayan 10-15 aile var.

Biraz modernleşse de kalıcı evleri bulunmayan, yaz kış göçebe hayatı yaşayan 200 Yörük hanesi var. Bu hanelerin yaşam tarzlarını, el sanatlarını inceliyor ve gelecek kuşaklara aktarılması için arşivleme çalışmaları yapıyorum."

"YÖRÜKLERİN YAŞAM ALANLARI DARALDI"

Yörüklerin, bir adreslerinin bulunması için devlet tarafından iskana zorlandıklarını vurgulayan Eroğlu, "Yörükler sabit mekanlarda yaşamaya teşvik ediliyor. Bu insanların yaşama şekilleri birkaç yılda değişemez. Açık arazide, dağda, kıl çadırda yaşamaya ve kulağına sürekli rüzgar ve keçi seslerinin gelmesine alışmışlar. Bu alışkanlıkar kolay kolay yok edilmiyor" diye konuştu.

Yörüklerin yaşam alanlarının son dönemlerde kısıtlandığını savunan Eroğlu, şehirleşmeyle yeni yollar yapıldığını, Yörüklerin 300-400 keçiden oluşan sürülerinin geçtiği güzergahların asfalt yollara dönüştüğünü, bunun da sürünün yoldan geçmesini sıkıntılı hale getirdiğini anlattı.

"YÖRÜĞÜN EVİ KIL ÇADIRDIR"

Sarıkeçililer Türkmenler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Yagal da yörüklerin her yıl otlak bulma sıkıntısı yaşadığını ifade etti.

Kendisinin de ailesiyle göçebe hayatı yaşadığını aktaran Yagal, "Konar göçerlikle yaz mevsimini geçiriyoruz. Yılın 3-4 ayı göçle geçiyor, iki ay yaylada kalıyoruz. Kalan 6 ayı da 'sahil' dediğimiz kıyı kentlerinde geçiriyoruz. Yörüğün 'evi' dediği tek şey vardır, o da kıl çadırdır" ifadesini kullandı.

Son yörüklerin de yavaş yavaş göçebe hayatından vazgeçtiğine dikkati çeken Yagal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, üzerinde hiçbir taşınmazı bulunmayan 86 Sarıkeçili Yörüğü'ne iskan yeri belirledi. Karaman'daki bu yerde Yörüklere ev ve ahır yapılacak. İsteyen burada yaşayacak, isteyen de göçmeye devam edecek ama istediği zaman başını sokabileceği evi olacak. Toplamda 200'ü aşkın göçebe hayatı yaşayan Sarıkeçili Yörüğü var. Toplamda 50 Yörük hanesi olsa otlak ve mera bulma açısından oldukça rahatlık olur.

Turizmcilerle de anlaşılıp bu Yörük ailelerine günübirlik turlar düzenlenebilir.

YÖRÜKLERLE KÖYLÜLER ARASINDA "YURT KAVGASI"

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümünden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır da ülkelerin sosyal, kültürel ve idari yapılarındaki değişikler nedeniyle Yörüklerin yaşamlarının da değiştiğini söyledi.

Son yıllarda Yörüklerin kışlaklar ve yaylaklar arasında gidiş ve dönüşlerde büyük sorunlar yaşadığına dikkati çeken Bakır, şu görüşleri paylaştı:

"Yörük yaşamını sürdüren insan sayısı giderek azalıyor. Yörüklerle göçtükleri bölgelerde yaşayan köylüler arasında yurt kavgaları oluyor. Yörükler yarı yerleşik ya da yerleşik düzene geçmeye başladı. Tamamen Yörük hayatını yaşayan insan grupları, Mersin'in Gülnar, Silifke ve Taşucu bölgelerinde yaşıyor. Yazları da Konya ve Antalya'nın yaylalarında geçiriyorlar.

Çok zor hayat koşulları içinde yüzyıllardır süren gelenek, tarihin derinliklerindeki yerini almaya doğru ilerliyor.".

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.