Bebek sahibi olmak için, son değil ilk tedavi...

Kadınlarda 40 yaşından sonra doğurganlık oranının azaldığını söyleyen Op. Dr. Dilek İncesu, “Yumurta rezervleri azalan kadının yumurtalarını donduruyoruz. Bu sayede kadın 40 yaşından sonra da doğum yapma imkanına sahip oluyor” dedi.

Bebek sahibi olmak için, son değil ilk tedavi...
Yayınlanma:

Novafertil Tüp Bebek Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek İncesu, tüp bebekteki başarı oranının hasta yaşıyla ilgili olduğunu söyledi.

40 yaşından sonra kadınlarda doğum oranının azaldığına dikkat çeken İncesu, “Sağlıklı bir erkek 80 Yaşına kadar çocuk sahibi olurken, sağlıklı bir kadın 43-44 yaşına kadar çocuk sahibi olabilir. 40 yaşından önce kadınlar çocuk sayısını tamamlaması gerekiyor. Tüp bebek son tedavi değil çoğu zaman ilk tedavidir. 40 yaşın üstündeki bir kadının evine bebek götürme oranı yüzde 5-10 arasındadır. Bu çok düşük bir orandır. Tüp bebek yaptığımız en yüksek yaş 44’tür. Bu yaştan sonra kadında yumurta olmaz” dedi. Kadınlarda yumurta dondurmanın yasal hale geldiğine vurgu yapan İncesu, “Kadın her zaman gebe kalacak diye bir durum yok. Gebelik yaşı kadınlarda kısıtlıdır. İstenildiği takdirde yumurta rezervlerine bakıyoruz. Yumurta rezervleri azalan kadının yumurtalarını dondurabiliyoruz. Buna devlette izin verdi. Doğurganlıkta kadının değil yumurtanın yaşıdır. Bu nedenle dondurulan yumurta ile birlikte kadın 40 yaşından sonra da doğum yapma imkanına sahip oluyor” diye konuştu. 

tup-bebek-(2).jpg

“HASTALIKLI GENLER AYIKLANARAK ÇOCUK SAHİBİ OLUYORLAR”

Türkiye’de ve dünyada hem yumurta hem sperm sayılarında azalma olduğunu aktaran İncesu, “Dünyayı kirletmenin cezasını çekiyoruz. İnsan kaynaklı nedenlerden dolayı kadınlarda yumurta, erkeklerde ise sperm sayısı azalıyor. Özellikle erkek sebepli yapılan tüp bebek sayısı artıyor. Geçen ay yüzde 55-60 civarında bu nedenle tüp bebek yaptık. Bunun için yapılan bazı çalışmalar var. Şu an spermin ve yumurta hücresinin yerine geçecek bir şey yok. Ancak kök hücre umudu var. Bu doğrultuda karaciğer, pankreas, böbrek ve sperm elde etme çalışması var. Farelerden sperm üretildi ama insandan üretilemedi. Bu çalışma ileri dönemlerde yumurta üretemeyen kadınlara, sperm üretemeyen erkeklere ve organ nakli bekleyenlere umut olacak. Bunlar laboratuar ortamında yapılacak” değerlendirmesinde bulundu. 

Tüp bebekte bir deneme sınırlaması olmadığını kaydeden İncesu, “Diyelim ki uygulanan protokol sonucu hasta negatif çıktı. Bunun sonucunda farklı uygulamalara hatta genetik tüp bebek uygulamasına geçmek gerekebilir. Ailesinde özürlü çocuk olan çiftlerin çocukları olabilmesi için hastalıklı kromozomu taşıyan genlerin ayıklanması gerekiyor. Bu şekilde çok aileyi sağlıklı bebek sahibi yaptık. Birde kemik iliğinde doku uyumlu kardeş isteyen çocuklar var. Kadının yaşı doğuma uygunsa, lösemili çocuğu varsa genetik tüp bebek yapıyoruz. O hasta çocuğa doku uyumlu kardeş seçmek için uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.

AVRUPA’DAN KONYA’YA TÜP BEBEK İÇİN GELİYORLAR

“Her ay 100’ün üzerinde tüp bebek yapıyoruz” diyen İncesu, Konya’nın aylık tüp bebek yaptırması gereken hasta sayısının 300’den fazla olduğunu belirtti. Yurtdışından da çok sayıda tüp bebek için gelenlerin olduğunu ifade eden İncesu sözlerini şu şekilde tamamladı: “Konya merkezden gelen çok hastamız var. Özellikle yarıyıl tatillerinde yurt dışından gelenler oluyor. Avrupa ülkelerinde tüp bebekte gebelik oranları çok düşük. Çünkü devlet parayı ödüyor ve bu nedenle tüp bebeğe ağırlık verilmiyor. Konya’daki standartlar Avrupa ülkelerine göre çok yüksek. Yaz aylarında ve yarıyıl tatillerinde hastalarımızın yüzde 35-40’ı yurtdışından geliyor. Bunun yanı sıra 20’li yaşlarda evlenen çiftler oluyor ve yaş genç diye gelmiyorlar. Biz danışma merkezi gibi hizmet veriyoruz. İlk muayene için ücret almıyoruz. Kadın özel gününün ikinci veya üçüncü gününde bize gelmesini istiyoruz. Bu muayenede kadının doğurganlığını, yumurta rezervin, rahminin nasıl olduğunu anlıyoruz. Bu sırada erkek de sperm veriyor. Bu iki olgudan sonra çiftin çocuğu olup olmayacağı konusunda bir şey söyleme imkanımız var. Çiftlere beklemeleri veya tedavi görmeleri gerektiğini söylüyoruz. Kadının hormonlarına da bakıyoruz ve yumurta yaşı yaşlanıyorsa oval rezervi azalmışsa, erkeğin sperm sayısı az veya yoksa tedavi yolunu gösteriyoruz”

İlyas Şen / Anadolu'da Bugün

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.