Vatandaşın elindeki dolar rekora koşuyor (Özel Haber)

Bireysel yatırımcının bir süredir yükselişte olan dolara ilgisi artıyor.  Veriler tablodaki gerçeği ortaya çıkardı. Açıklamayı Merkez Bankası yaptı. Bireylerin yabancı para mevduat ve fonları 5 aydır, her hafta aralıksız artış gösteriyor. Vatandaşın cebinde bulunan döviz miktarı 103.56 milyar dolara ulaştı, bu birikim tarihi zirveye daha da yaklaştı. Son rekor ise 29 Nisan 2016'da kırıldı. 2016 yılında görülen zirve 104.1 milyar dolardı.

“VATANDAŞ DÖVİZİ YATIRIM ARACI OLARAK GÖRÜYOR”

Bireysel yatırımcının bir süredir dövize olan ilgisini değerlendiren Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Ekonomist Prof. Dr. Zekeriya Mızırak,“Ekonomi bekleyişleri içerisinde bulunduran bir unsur. Ekonomi sadece parasal olgularla hareket etmiyor. Dolayısıyla ekonomide yer alan tüketiciler, yatırımcılar, üreticiler vb. hepsinin gelecekten bir bekleyişleri söz konusu. Suriye’ye operasyon meselesi ve Amerika’yla yaşanan s-400 sorunu ülkemizdeki yabancı sermaye akımını, döviz kurunu, yatırımları, bekleyişleri ister istemez etkiliyor.  Bu bekleyişlere göre de ekonomi şekilleniyor. Ekonomi kötü diye vatandaş dövize yönleniyor demek yanlış olur. Yerel seçimler ve yurtdışında yaşanan bazı gelişmelerden dolayı kimi çevreler döviz kurunun yükseleceğine dair bazı beklentiler içerisinde. Vatandaşta bu sebeple dövizi yatırım aracı olarak görüyor. Bugün için vatandaş beklentiden dolayı elindeki lirayı dolara çevirmekten yana bir tutum sergiliyor. Yarın belki duruma göre parasını altına çevirecek. Yani bunlar bireylerin yatırım tercihleridir ” dedi.

“BELİRSİZLİKLER ORTADAN KALKTIKÇA EKONOMİ TOPARLANACAKTIR”

Bugün reel piyasada bir daralmadan bahsedildiğini ancak bu daralmanın da yerel seçim odaklı olduğunu sözlerine ekleyen Mızırak, “ Ülkemizde yaşanan ekonomik daralmanın bir takım gerekçeleri var. Reel piyasada yaşanan bu daralma yerel seçimlere ve yurtdışında yaşanan spesifik olaylara odaklı. Yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın güçlü bir şekilde çıkması piyasaya istikrar kazandıracaktır. Biz Türkiye olarak yurtiçinde ve yurtdışında yaşanan bu meseleleri yumuşak bir şekilde atlatabilirsek ekonomide hızlı toparlanma olur. Ayrıca ekonomide hızlı bir toparlanma yaşanabilmesi için yurtdışından gelen yabancı sermaye yatırımlarının da artış göstermesi gerekiyor. Bu belirsizlikler ortadan kalktıkça ülke ekonomisi hızlıca bir toparlanma yaşayacaktır.” ifadelerini kullandı.

“EKONOMİ REEL DENGELER ÜZERİNE KURULUDUR”

Ekonominin dengeli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Zekeriya Mızırak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Karamsarlık ülkemizde kimseye bir şey kazandırmaz. Bulutların üstünde bir iyimserlik de doğru olmaz. Ekonomi reel dengeler üzerine kuruludur” Her vatandaşın ülke menfaatlerini gözeterek hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Mızırak, “Ekonomimizde bir takım göstergelerde sıkıntılar yaşanıyor. Enflasyon rakamları, işsizlik rakamları vb. bazı sorunların olduğunu biliyoruz ama bu ülke geçmişte tek haneli enflasyon rakamlarını da gördü. Bu yüzden ülke olarak yeniden bir dirilişe ihtiyacımız var. Bunun için katma değeri yüksek ürünleri üretmemiz gerekiyor. İhracata dayalı sanayileşmeyi tekrar gündemimize almamız gerekiyor. Beşeri sermaye dediğimiz nitelikli iş gücünü üniversitelerimiz ve diğer kamu kurumları yeniden gündemine almalıdır. Topyekûn ve bütüncül bir anlayış ekonomiyi tekrar kalkındıracaktır. Sadece olumsuz şeylerden bahsederek ülke vatandaşının beklentilerini karamsarlaştırmak hiç kimsenin menfaatine değil. Olumsuzluk varsa bunları nasıl tolere edebileceğimizi konuşmamız gerekiyor” diye konuştu.

Özel Haber: Müslüm Evci