TÜKETEN DEĞİL, ÜRETEN NESİLLER: EKOLOJİK KÜLTÜR OKULLARI

Üreten nesil yetiştirme hedefi ile birçok yüreğe dokunan Ekolojik Kültür Okulları Kurucusu Melek BOZKURT başarılı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

TÜKETEN DEĞİL, ÜRETEN NESİLLER:  EKOLOJİK KÜLTÜR OKULLARI
Yayınlanma:

Sektördeki çalışmalarından bahseden Bozkurt; “Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Fen ve Teknoloji Öğretmenliği 2001 mezunuyum. Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalında Yüksek Lisansımı tamamladım. Çeşitli Dershaneler ve özel okullarda 13 yıl çalıştıktan sonra 2013 yılında özel Melekler Kreş ve Gündüz Bakım Evi’ni açtım. Ardından EKO okullarını kurarak eğitim anlayışımız ve duruşumuzla gelecek nesillere yeni bir hizmet vermeye başladık. Çocukların hayatında olmaktan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyorum. Açtığım bu okulun her çocuğun hayatında bir iz bırakacak nitelikte olduğuna inanıyorum. 23 yıldır bu sektördeyim ve ben, her çocuğun bu dünyaya, bu ülkeye ve de bu şehre vereceği bir değer olduğunu biliyorum. Kurum olarak öğrenmeye ve kendimizi geliştirmeye açığız. Çünkü; bana göre öğrenmek öğretmek kadar hayata keyif katar” dedi.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-13-29-18-55ecc43d.jpg

“KENDİNE YETEBİLEN, ÜRETEBİLEN, DÜŞÜNEBİLEN ÇOCUKLAR OLSUN İSTİYORUZ”

Ekolojik Kültür Okulları’ndaki eğitim sistemi hakkında bilgi veren Bozkurt; “Doğanın, teknolojinin, kültürün ve değerlerin bilinçsizce tüketildiği, çocukların ihmal edildiği ve hatta zarar gördüğü günümüzde, geleceğimizin teminatı olan nesillerimizi; doğaya, canlılara ve insanlara saygılı, aile bağları güçlü, öz denetimi olan, sosyal çevresi ile uyumlu, teknolojiyi üretim için kullanan, ezberden uzak, somut yaşantılar yoluyla kendi bilgisini kendisi yapılandıran, sorgulayan, araştıran, hayata yön verebilecek çözümler üreten, kültürüne, değerlerine sahip çıkan, sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek temel amacımızdır.Bu amacımızı; çocukların öğrenim ihtiyaç ve meraklarını keşfeden, doğru rol model olan, değişime ve dönüşüme açık kadromuzla birlikte, yaşamın ve okulun ayrılmaz bir bütün olduğu düşüncesi ile temellendirdiğimiz farklı eğitim ortamları ve çeşitli atölyelerimizle gerçekleştirmek için dizayn ettik. Buradaki amacımız; değişen dünyada, ülkemizde ve Konyamızda kültürel aktarımı sağlamak, doğal dengeyi korumak ve kaybolan sorumluluk algısının gelişimine katkı sağlamaktır. Biz zengin bir ülkeyiz, bu unutturuldu. Herkes okusun diploma alsın işte her yerde diplomalı boş insan türedi. Biz böyle kendine yetemeyen diploması olan çocuklar olsun istemiyoruz,yani bizim geleceğimizdeki çocukların kendine yetebilen,üretebilen,düşünebilen çocuklar olsun istiyoruz” diye konuştu.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-13-29-18-760912ac.jpg

“REGGİO EĞİTİM MODELİ SUNUYORUZ”

Çocuklara sundukları eğitim modelinden bahseden Bozkurt; “Öğrencilere eski köy enstütüsündeki öğretmenlerin mantığıyla yaklaşıyorum çünkü kendi kendine yetebilen çocuklar yetiştirmek bizim önceliğimizdir. Zaten çocuk yaşam becerileriyle kendine yetemiyorsa, deneyimleyerek öğrenemiyorsa hiçbir anlamı yok. Ezber öğretim artık bitti çünkü zaten çocuklar hazır bilgiye çok rahat ulaşabiliyorlar bu çocukların hazır bilgiye ulaşmaları onların bunları bilmeleri hayatlarını kolaylaştırıyor herkes ulaşabiliyor önemli olan o bilgiyi nerede, nasıl kullanacağını yorumlayabilmesi yani çocuğun bir problem çözme yetisi olması, düşünebilme yetisini kazanmasıdır. Çocuk eğer bir konuda bilgi sahibi ise o bilgiyi nasıl kullanacağını biliyorsa, o çocuk başarılı olur. Çocuk günlük yaşam da olması gereken becerileri kazanamamışsa problem çözme yetisi, sosyalleşme anlamında arkadaşlarıyla olan ilişkisini ailesiyle ve öğretmenleriyle olan ilişkisini düzenleyebiliyorsa, bununla ilgili o çocukta çok zorlanacağımız bir şey yoktur. Okul öncesinde çocuğun karakteri şekilleniyor, mizaçta önemli ama o mizaca yön vermek şekil vermek okul öncesi eğitimden geçiyor. Reggio, dediğimiz alternatif eğitim modeli çocuğun bu tarz gelişimlerini destekliyor yani deneyerek öğrenmeyi amaçlıyor. Biz programımızı iklim şartlarına göre, kültürel yapıya göre,hatta mahalleye göre bile esnetiyoruz. Bizim esnek bir programımız var ve bizde program her hafta yazılır. Hava şartları, dini bayramlar, resmi bayramlar ve günlük olaylara kadar her şey planlanarak ilerlediği için aslında uygulanma noktasında öğrenciyi çok rahatlatan, veliyi de mutlu eden tabi ki öğretmeni ve idareyi çok yoran bir sistem takip ediyoruz ama bizim işimiz eğitim olduğu için mecburen bu farkı koymak zorundayız” ifadelerini kullandı.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-13-29-18-d28ec00d.jpg

“DOĞA VE ÇOCUKLAR BİZİM GELECEĞİMİZDİR”

Çalışma alanları hakkında bilgi veren Bozkurt; “Atölyelerimiz; marangozhane, terzihane, fen ve doğa atölyesi, müzik atölyesi, resim atölyesi ve tamirhane olmak üzere dizayn edilmiştir. Bahçemiz; hava koşullarından bağımsız olarak dört mevsim bahçe alanı kullanılır. Çünkü bize göre kötü hava yoktur, yanlış kıyafet vardır. Bahçemizde hayvanat bahçemiz, ekolojik bahçemiz, oyun alanlarımız mevcuttur. Okulumuzun plaza alanında ve koridorlarda farklı ekim-dikim alanları ve doğayla bütünleşmiş öğrenme alanlarımız mevcuttur. Doğa ve çocuklar bizim geleceğimizdir. Bu yüzden okulumuzu doğaya uygun ve ekolojik olarak tasarladık. Okul bahçeleri çocuklar için günlük dinlenme, barınma ve hareket ihtiyaçlarını karşıladıkları alanlardır. Aynı zamanda keşfetme ve araştırma alanlarıdır. Bu nedenle okul bahçelerinin çocukların ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimleri açısından önemli olduğunun farkındayız. Okulumuzun çatısında güneş enerji panelleri yer alır. Yeşil enerji günümüzün yaşam şartları için en faydalı enerji türüdür. Okulumuzun çatısının bir bölümü veli ve öğrencilerimize yönelik mini toplantılar için kafeterya şeklinde dizayn edilmiştir. Okulumuzun girişinde mini ekolojik pazar ve organik oyuncak satış bölümü yer alır. Estetiğin zarif dansını barındıran sohbetlerin ve deneyimlerin paylaşıldığı bir bahçe ortamı size ve çocuklarınıza iyi gelecek” dedi.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-13-29-18-d74f7428.jpg

“MİLYONLARCA ÇOCUK BÜYÜTÜYORUM”

İşine olan sevgisinden bahseden Bozkurt; “Bana kadın demek üretkenliği çağrıştırıyor. Bir kadın üretmek zorundadır. Yani bir bebek dünyaya getirecek kadar Allah onu donanımlı yaratmışsa daha fazlasını yapabilecek gücüde var diye düşünüyorum. Dolayısıyla Allah’ın verdiği bu güzelliği iyi kullanmak gerekir. Ben şimdi çalışmayan bir kadın olsaydım muhtemelen alışveriş, kim nerde ne yapmış gibi ya da işte kafamda kuracağım başka sorunları büyütüyor olacaktım ama ben şu anda milyonlarca çocuk büyütüyorum bunun keyfi ve maneviyatı anlatılmaz yaşanır. Benim arkadaşlarım diyor ki; “özel okul sahibi bir kadın olarak iyi baş ediyorsun” neden çünkü bakarsanız okul sahipleri genelde erkektir. Ortak olan bir kadın yönetici bile yoktur. Hem anne olacaksın, hem ev hanımı olacaksın, hem de bir yönetici olacaksın. Böyle düşününce diyorum ki yani bu sadece sevgi ile yapılan bir şey ve başka türlü anlatılamaz. Bu sektörde bizim gibi insanlar çekilirse ve pes ederse eğer, bu vatana olan borçlarını ödeyemezler. Vatana olan borcumu ödemek adına ben eğitim noktasında yapabileceğim, anladığım iş olduğu için en iyisini yapana kadar devam edeceğim yani yenilenmeye devam ediyorum. Yani, “yeter artık bu iş gitmiyor” dediğim anlar olduğunda niye bu işi seçmiştim, okul açmıştım, amacım ne hatırlatıyorum ve kendime gelip devam ediyorum” ifadelerini kullandı.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-13-29-17-cad7b210.jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.