YENİ NESİL DANIŞMANLIK: BEPAL PSİKOLOJİ

Psikolojik olarak sağlığımız, bazen hayatın şartlarına uyum sağlayamayabiliyor. Böyle bir durumda şüphesiz destek almak en önemli noktadır. Alanında uzman ve yenilikçi çalışmalara imza atan Bepal Psikoloji Sahibi Klinik Psikolog Betül Palancı konuştu.

YENİ NESİL DANIŞMANLIK: BEPAL PSİKOLOJİ
Yayınlanma:

Sektörde geçmişten bugüne çalışmaları hakkında bilgi veren Betül Palancı; “Lisans eğitimimi Girne Amerikan üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden öğrenim dili İngilizce olarak 2014 yılında mezun oldum. Adana Dr. Ekrem Tok Ruh sağlığı ve sinir hastalıkları hastanesinde zorunlu stajımı tamamladım. Gönüllü olarak da gelişim psikolojisi alanında ana okul, okullarda staj yaparak kendimi geliştirme imkanı sağladım. Mesleğe özel eğitimde özel çocuklar ve aileleri ile çalışarak başladım. Lisans eğitimi süreci boyunca birçok çeşitli sertifika programları, kurs ve eğitimlere katılarak kendimi geliştirme fırsatı buldum. Psikoterapi alanında çeşitli test eğitim & uygulama programlarına katıldım. Lisans boyunca ve mezun olduktan sonra birçok Araştırma ve Sosyal Sorumluluk Projelerinde yer aldım. Ardından Üsküdar Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji (Tezli) Yüksek Lisans eğitimimi tamamladım. Aynı zamanda Yüksek lisans yaparken üniversitenin psikolojik danışmanlık biriminde aktif olarak danışan gördüm. İstanbul NP Beyin hastanesinde psikiyatristlerle ve psikologlarla danışan takibi test ve terapi seanslarına ve grup çalışmalarına katılım sağladım. Adana’da ve istanbul’da olmak üzere psikolog olarak danışan gördüm ve 4 yıldır Konya’da bulunuyorum. Burada da danışmanlık merkezlerinde klinik psikolog olarak hizmet verdim. Yakın zamanda Konya’da kendi danışmanlık merkezim olan Bepal Psikoloji Merkezinin Kurucusuyum. Bunun yanı sıra kurumsal firmalara danışmanlık hizmeti sağlamakta olup, alanda mesleğe yeni başlayan psikolog meslektaşlarıma süpervizyonluk ve mentörlük desteği sağlıyorum. 10 yıldır psikolog olarak bu mesleğin içinde olup, işimi severek yaptığımı söyleyebilirim. İnsanların hayatlarına dokunabilmek ve onlarda olumlu izler bırakabilmek, süreçte bunlara şahit olmak ve danışanlardan olumlu geri dönütler almak beni daha çok motive eden ve işimi daha çok severek yapmamı sağlayan etkenler olduğunu söyleyebilirim. Çünkü birilerini hayatına dokunabilmek çok kıymetli…İşime duyduğum sevgiyi ‘’mutluluk ’’ olarak tanımlayabilirim. Çünkü insanların hayatlarına dokunabilmek ve olumlu izler bırakabilmek, süreçte bunlara şahit olmak ve danışanlardan olumlu geri dönüşler almak beni işime karşı motive ediyor ve işimi severek yapmamı sağlıyor” dedi.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-11-23-44-a3866756.jpg

“KONYA’DA İLK; VR GÖZLÜK SEANSI”

Konya’da bir klinik olarak VR Gözlük seansları ile ilke imza attıklarını ifade eden Palancı; “Öncelikli olarak belirtmem gerekirse kurum olarak, insan ile çalışıyor olmanın getirdiği yüksek sorumluluğun bilincinde, etik ilkelere bağlı, kültürel çeşitliliğe ve farklılıklara duyarlı olan, her bireyin ve ilişkinin özelliğini ve kendine özgü ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak profesyonel yaklaşımla ve bizim için en önemli değer olan gizlilik ilkesi ile destek sunmaktayız. Kurumumuzda verdiğimiz hizmetlerimiz; Çocuk ve Ergen Danışmanlığı, Bireysel Danışmanlık, Ebeveyn Danışmanlığı, Çift ve Aile Terapisi, Cinsel işlev Bozuklukları, Hipnoz, Oyun Terapisi ve Online Terapi hizmeti vermekteyiz. Kurumuzda uyguladığımız Yöntemlerimiz Yetişkinlerde EMDR terapisi, Çocuk ve ergenlerde EMDR terapisi, Şema Terapi, Bilişsel Davranışcı Terapi, Çözüm odaklı Terapi, Deneyimsel oyun terapisi, çözüm odaklı oyun terapisi, Dikkat toparlama Programları, Moxo Dikkat testi ve yetişkinlerde ve çocuklarda uygulanabilen bir çok objektif ve projektif testler uygulamaktayız. Bunların yanı sıra Konya’da yenilikçi bir ilk olan Vr sanal gerçeklik gözlüğü ile danışanlara terapi desteği sağlamaktayız. Kişilerin danışmanlığa neredeyse en sık başvurduğu sorunların başında kaygı, korku ve fobilerin çözüme kavuşturulmasında etkili yöntemlerden birisi de Bilişsel Davranışçı yaklaşımdır. Ancak bazı yönlerden dolayı bazen yaklaşımın bazı teknikleri yetersiz kalmaktadır. “Sanal Gerçeklik Uygulamasının” sürece dâhil olmasıyla bu yetersizlikler ortadan kaldırılıp ek avantajlar da elde edebilmektedir. Sanal gerçeklik gözlüğü ile çalışma alanlarımız; Duygu durum düzenleme ve Çökkün Duygu durum için; Güvenli alan, Nefes ve Gevşeme Egzersizleri var. Sağlıklı uyku Davranışı (Uyku Hijyeni), Zorlantılı Temizlik Davranışı (OKB), Ders Çalışma Alışkanlığı, Erteleme Davranışı, Cinsel Davranış (Vajinismus) programları ile seanslarımızda aktif olarak Vr Sanal gerçeklik gözlüğünü kullanmaktayız. Gözlükteki asıl amaç, seanslarda bilişsel kısmı danışan ile konuşurken davranışsal kısmını ise seans odasında danışana maruz bırakıyoruz” diye konuştu.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-11-23-46-4c984e3d.jpg

“ÇALIŞAN KADIN, ÖZGÜR VE EĞİTİMLİ KADINDIR”

Kadınların çalışma hayatında olmasının önemine dikkat çeken Palancı; “Her konuda olduğu gibi çalışma hayatına atılma konusunda da kadınların erkeklerle eşit olması gerektiğini düşünüyorum. Kadının çalışmasına sadece maddi açıdan bakmamak; bunu, kadının sosyalleşmesinin bir aracı olarak görmek gerekir. Çalışan kadın, özgür ve eğitimli kadındır. Biz kadınların çalışması ve sosyal hayatta aktif rol alması, üretmesi, emek vermesi, kendine güvenmesi ve kendi ayakları üzerinde durabilmesi çok değerlidir. Psikolog olmanın birçok avantaj ve dezavantajı var ancak cinsiyet faktörünün bunu etkilediğini düşünmüyorum. Fakat danışan tarafından bakıldığında bazen cinsiyet seçici faktör olabilmektedir. Bunun en temel nedeni de danışan kendi hemcinsi ya da karşı cinsin de terapi sürecini daha rahat yürüteceğini düşündüğünden kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.

whatsapp-gorsel-2024-04-15-saat-11-23-46-83000ba2.jpg

“KADIN VE ERKEK DUYGUSAL İHTİYAÇ BAKIMINDAN FARKLIDIR”

Kadın ve erkek psikolojisini değerlendiren Palancı; “Kadın ve erkek her ne kadar eşit olsa da duygusal ihtiyaç bakımından farklıdır. Kadının psikolojik ihtiyacının önceliği duyguları anlamak, ifade etmek ve değiştirmektir. Erkeğin psikolojik ihtiyacı güçlü olmak ve güçlü olduğunu hissetmektir. Kadınlardaki duygu yoğunluğu, çevresel baskı ve hormonal dengeler kadın ve erkek psikolojisinin ayrılmasındaki temeli oluşturmaktadır. Kadınların bir sorunla karşılaştıklarında baş etme yöntemi olarak sevdikleri ve güvendikleri kişilerden duygusal destek almayı kullanmaktadırlar. Somut tavsiye ve çözüm arayışından ziyade sadece duygularını paylaşıp rahatlamak isterler. Erkekler ise sorunlarını yardım almadan kendi başlarına çözmekten hoşlanırlar. Bunu bir özerklik, özgürlük ve güç göstergesi olarak düşünürler. Aynı zamanda gebelik, doğum, ailenin diğer bireylerinin bakım ve sorumluluğunu üstlenme, ikili ilişkilerde yaşanan sorunlar kadınların günlük yaşamındaki stres faktörünü arttırmaktadır. Öte yandan kadınların çoğunlukla duygulara odaklanan başa çıkma becerilerini kullanmaları farklı sorunlara daha yatkın hale getirmektedir. Bu nedenle kadınların psikolojik sağlığını yönetmesi erkeklere oranla daha zordur” ifadelerini kullandı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.