Konya'da Zümrüt Apartmanı Neden ve Nasıl Çöktü

"Zümrüt Apartmanı Neden Çöktü?

Konya'nın Selçuklu ilçesi Kerkük Caddesi'nde bulunan Zümrüt Apartmanı, 2 Şubat 2004'te, Kurban Bayramı akşamı yapım hatası nedeniyle büyük bir gürültüyle çökmüştür. Bu olay, bayram sevinci ni yarıda bırakırken, itfaiye ve arama-kurtarma ekipleri ve vatandaşlar enkaz altındaki kişileri bulmak için günlerce çalışmıştır. Faciada, birçok insan çocuğunu, eşini, anne ve babasını kaybetmişken, Muhammet Kalem ve Yasemin Yaprakçı gibi, enkaz altından 138 ve 157 saat sonra kurtarılan kişiler, "Zümrüt'ün mucizeleri" olarak hatırlanmıştır. Facianın hayatını kaybettiği kişiler anısına, binanın bulunduğu alana anıt veya yeşil alan yapılması önerildi. Ancak, 2015 yılında bu alana, stüdyo dairelerin bulunduğu, 10 katlı yeni bir binanın inşa edildiği görülmüştür. Mağdur ailelerden bazıları, dairesini kiraya vermek yerine satmışlar ve hiçbirinde o faciayı yaşayan aile bulunmamaktadır. Türkiye'yi sarsan faciadan 9 gün sonra yasal süreç başlatılmış ve sorumlular, başta müteahhit olmak üzere, hakim karşısında hesap vermişlerdir. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde 2007 yılında görülen davada, müteahhit Ali Vedat Kaya 5 yıl, İsmail Hakkı Canlıer 4 yıl, proje sorumlusu Halil İbrahim Elli iki 2 yıl, 3 belediye görevlisi ise 2 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, Türkiye'nin deprem riski yüksek bir coğrafya olduğunu ve depremden tamamen korunmanın mümkün olmayacağını ifade etmiştir.

Adli Süreç ve Deprem Güvenliği

Türkiye'nin yasa boğan deprem faciasından sonra, yasal süreç başlatılmış ve sorumlular hakim karşısında hesap vermişlerdir. Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde 2007 yılında görülen davada, sanıklar arasındaki müteahhit 5 yıl, taşeron 4 yıl, proje sorumlusu 2 yıl ve belediye görevlileri ise 2 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

Zümrüt Apartmanı, yapım hatası nedeniyle çökmüştür ve bu konuda sorumlu olanlar ile ilgili adli bir süreç başlanmıştır.

İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Süleyman Kamil Akın, Türkiye'nin deprem riski yüksek coğrafyada bulunması nedeniyle depremden tamamen uzak kalmanın mümkün olmadığını belirtmiştir. Ancak, can ve mal kayıplarının engellenmesi mümkün olduğunu vurgulayan Başkan Akın, binaların da asansörler gibi depreme karşı dayanıklıklarına göre etiketlenmesi gerektiğini ve bu kontrolün uzmanlar tarafından periyodik olarak yapılması gerektiğini söylemiştir.

Başkan Akın ayrıca, binaların mühendislerin ve mimarların eliyle yapılmasının önemine de dikkat çekmiştir. Çünkü ufak ayrıntılar bile yapının sağlamlığını etkileyebilir ve bu durum çökmelere yol açabilir. Başkan, Türkiye genelinde yıkılan binaların çoğunun mühendis ve mimarın elinin değmediğini ve bu nedenle de vize getirilmesinin önemine işaret etmiştir. Ülkedeki en ufak müdahaleyle bile yıkılmaya yüz tutmuş birçok yapının da bir an önce ortaya çıkarılmasının hepimizin yararına olacağına vurgu yapmıştır.

YERİNE YENİ BİNA DİKİLDİ!

Önceki binanın yerine, 10 katlı ve stüdyo dairelere sahip bir bina dikildi. 2015 yılında inşa edildi ve faciada hayatını kaybedenlerin anısına bir anıt veya yeşil alan yapılması önerilmişti. Ancak, bu öneri uygulanmadı ve ailelerden bazıları acı günleri hatırlamamak için dairesini kiraya verirken bazıları da satmak zorunda kaldı. Artık yeni hayatların kurulduğu bu dairelerde, faciaya tanıklık eden aileler yok.