Hz. Mevlana’ya aşığım

Prof. Dr. Erkan Türkmen, “Küçüklüğümden beri dedem sürekli Hz. Mevlana şiirlerini yanımda okurdu, bende ağlardım. Öyle güzel göğsüme yerleştirdi ki, Hz. Mevlana adeta ruhuma işlenirdi” dedi.

Hz. Mevlana’ya aşığım
Yayınlanma:

Türk Tasavvuf ilminin dünyada tanınmasını sağlayan Prof. Dr. Erkan Türkmen İle tasavvuf ilminin en önemli isimlerinden olan Hz. Mevlana ve Şems’e dair güzel keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Türk tasavvuf ilmine dair derin bir sevgi ve saygı duyarak, bilinmesi için rehber olan Türkmen’in, Karatay Üniversitesi ve Konya için bir şans olduğunu söyleyebilirim.

ERKAN TÜRKMEN KİMDİR?

1943 yılında Türkmen ailesinin evladı olarak Hindistan’ da dünyaya geldim. Çok acayip karma bir insanım bu beni zaten özelleştiriyor. İlk ve Orta öğrenimini Pakistan’da tamamladım. Daha sonra Lisans eğitimimi Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, (1971) İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümü, Yüksek Lisans ve Doktoramı ise; İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü (Fars Dili ve Edebiyatı) bitirdim.  Türkiye dâhil çok yerlerde rektörlük ve dekanlık yaptım. Selçuk Üniversitesi Doğu Dilleri Bölüm Başkanı kurucusuydum. Şu anda Karatay Üniversitesi’nde Karatay Selçuklular Araştırma Uygulama İnceleme Merkezi müdürüyüm. Türkiye’de ilk değil, ama bu fakire layık oldu. Karatay Üniversitesi beni en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyor, ama nereye kadar biraz akıl ister. Bunlar daha çok teknik, benim dediğimi yakalamak çok zor.

HZ. MEVLANA RUHUMA İŞLENMİŞ…

Küçüklüğümden beri annemin babası sürekli Hz. Mevlana şiirlerini yanımda okurdu, bende ağlardım. Öyle güzel göğsüme yerleştirdi ki, Hz. Mevlana ruhuma işlenirdi. Derken, biz 3 kardeş bizim Pakistan’da ne işimiz var? Diyerek Türkiye’ye göç edip geldik. Türkiye’de askerliğimi Tank subayı olarak 18 ay yaptım. Türkçeyi öğrenmekte biraz zorluk çektim. Ancak bir Türkiyeliden farkım yok. 

KAÇ DİL BİLİYORSUNUZ?

Hindistan’da 32 dil var, bu dillerden 7’sini rahat biliyorum. Yalnız lehçe demiyorum, bunlar başlı başına bir dildir. Bunun dışında da toplamda 8 farklı dil biliyorum. 5 dilde eserim var. Bu bana Allah’ın lütfüdür. Farsça ve Urducu ve Türkçe lehçelerini de sayarsak 20’yi buluyor. 

HZ MEVLAN’NIN ESERLERİNE BAKTIĞIMIZDA ONU DİĞER TASAVVUF ŞAİRLERİNDEN AYIRAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ NEDİR?

Türkiye’de çok önemli tasavvuf şairleri var. Örneğin; Şeyh Sadrettin Konevi çok üstün bir bilim adamı ancak çok ağır öyle felsefik şeyler yazdı ki ben bile zor anlıyorum. Oysa Hz. Mevlana eserlerini halk hikâyeleriyle renklendirerek her türlü okutmayı başarıyor. Bu yüzden Hz. Mevlana Hindistan ve Türkiye’de 1 numara oldu. Hz. Mevlana ünü dünyayı saran bir tasavvufçu Hindistan’da binlerce Hz. Mevlana’ya uyan şair var ve siz bunları keşfetmediniz bu fakir biliyor. 

YOKSULLUK KIVANCIMDIR…

Hz. Mevlana  ‘yoksulluğum kıvancımdır’ diyor. Bu yoksulluk ne demek? Buna bakmak gerekiyor. Yoksulluk; saç baş yapmamak, paçavralar giymek değildir. Yoksulluk, dünyanın nimetlerini Allah sevgisine feda etmektir. Hz. Mevlana şöyle der; ‘Herkes kendi zanlınca dostum oldu. İçimdeki gizli âlemi hiç mi hiç anlamadılar’ İşte bende o Mevlana’yı yaşıyorum. Hiç kimse beni anlamıyor. 

HZ MEVLANA VE ŞEMS ARASINDAKİ İLİŞKİDEN SÖZ EDECEK OLURSANIZ, NE SÖYLERSİNİZ?

Şems ile ilgili en doğru bilgiyi Hz Mevlana’nın oğlu Sultan Veled verir. Hz. Mevlana’nın oğlu Şam’a şemsi almaya gider ve 6 ay gibi bir sürede Konya’ya gelirler. Bu sürede en iyi şekilde tanır. Hz. Mevlana benim gibi okuyan araştıran bir profesördür. Şems-i Tebrizi 60 yaşın çok üstünde saçları dağınık bir deli derviş, Konya’ya geliyor,  Şems’in manevi yönü çok kuvvetli farklı şeyler görüyor. Hz. Mevlana’yı keşfediyor ve onu karanlık ilminden, aydınlık ilmine götürüyor. Hz Mevlana’nın hayatı değişiyor. Çocuklar gibi sokaklarda bağırıyor, dönerek gidiyor. Bizim Şeyh Sadrettin Konevi caddesinde bir gün Sadrettin Konevi camide bir arkadaşıyla otururken, birinin bağırarak, sema ederek geldiğini söylüyor. Sonra dönüp bakınca ya bu bizim Mevlana Celalettin Rumi değil mi? Diyerek yanına yaklaşıp soruyorlar. Ne oldu sana? Hz. Mevlana şöyle diyor; ilahi aşk ile öyle bir taşkınlık yaptım ki ben bile utanıyorum’ diyor. Sen âlim değil miydi? Deyince, ‘patlayım öleyim mi? Diyor. Yani Hz. Mevlana, Şems gelince kafasını allak bullak oluyor. Hiç bilmediği şeyler göstererek onu büyük akıldan, küçük akıla geçirdi. 

SEMA, ŞİİR, NEY HZ MEVLANA’NIN BÜTÜN BUNLARLA TANIŞMASI ŞEMSTEN SONRA MI OLUYOR?

Evet. Şems-i Tebrizi Hz. Mevlana’yı öteye geçirerek ona farklı şeyler gösterdi. Şems Hz Mevlana’ya ‘kalk dönelim’ der. Oysa İslam’da şiir, musiki, sema yoktur. Ney hiç bir şeydir. Hz Mevlana bir teneke sesine de âşık olur. Ney Hz Mevlana’nın büyüttüğü bir şey değildir. Sadece neyden çıkan ses kendisine Allah’ı hatırlattığı için ney sesini seviyor.

(Melek Sarıtaş)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.