Darbeci binbaşıdan 'Ateş edeceksiniz yoksa ben sizi vururum' emri

FETÖ'nün darbe girişiminde Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylara ilişkin davada, sanık Yıldız, olaylarda ölen Binbaşı Günay'ın, 'Emir verdiğimde ateş edeceksiniz, yoksa ben sizi vururum" dediğini öne sürdü.

Darbeci binbaşıdan 'Ateş edeceksiniz yoksa ben sizi vururum' emri
Yayınlanma:

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde Tuzla Orhanlı Gişeleri ve Mehmetçik Vakfı'nda meydana gelen olaylarda 6 kişinin şehit edilmesi ve 42 kişinin yaralanmasına ilişkin 184'ü tutuklu 187 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan beşinci duruşmaya, tutuklu 184 sanık ile müşteki ve avukatlar katıldı.

Duruşmada savunmasını yapan eski Hava Harp Okulu öğrencisi tutuklu sanık Adnan Yılmaz, olay tarihinde Yalova Meydan Komutanlığı'ndaki kamp bölgesinden Tuzla Orhanlı Gişeleri'ne gittiklerini söyledi.

Tuzla'da silah sesleri duyduğunu ifade eden Yılmaz, "O sırada öleceğimi düşündüm. Ne yapacağımı şaşırdım. Ailem gözümün önünden geçti, onları bir daha göremeyeceğimi düşündüm. Kimseye silahımı doğrultmadan sürekli emniyette olup olmadığına baktım. Daha sonra karşı tarafa geçerek yattım. Üzerimize ateş geliyordu, bunun üzerine havaya tek el ateş açtım. Çok korkmuştum ve yattığım yerde saklandım." diye konuştu.

Camilerden yapılan anonsla darbe girişiminden haberdar olduğunu belirten Yılmaz, daha sonra zırhlı polis araçlarının geldiğini ve onlarla beraber karakola gittiklerini anlattı.

"Vurdum' diye bağırdığını duydum"

Duruşmada savunmasını yapan eski Hava Harp Okulu öğrencisi tutuklu sanık Abdüsselam Yıldız, 15 Temmuz'da çamlık gazinosu denilen yerde toplandıklarını söyledi. 

Üsteğmen Emre Demirbilek'e telefon geldiğini ve bunun üzerine üsteğmenin acil içtima emri verdiğini ifade eden Yıldız, şöyle devam etti:

"Ferhat Günay Binbaşı, içtimada tatbikat yapacağımızı söyledi. Bir süre sonra içtima alanına otobüsler geldi. Helikopter sesi duydum. Daha sonra Ferhat Binbaşı bizi gruplara ayırdı. Otobüslere bindik. Otobüse gelen Ferhat Binbaşı 'Okula dönüyoruz.' dedi. Otobüste mermiler dağıtıldı ve şarjörlere basmamız istendi. Nizamiyeden çıktıktan sonra Ferhat Günay Binbaşı bizlere, ülkede terör saldırıları olduğunu, kamp alanının güvenli bir alan olmadığını, bu nedenle okula intikal edeceğimizi, mermilerin tedbir amaçlı dağıtıldığını söyledi. Bir süre sonra Ferhat Binbaşı, aracı durdurdu, askere bağırdı ve kendisi de araçtan inerek aracın geri gelmesini sağladı. Araç yol ayrımına geldi. Ferhat Binbaşı, 'Sabiha Gökçen güvenli bölge. Orası okuldan daha güvenli, oraya gidiyoruz.' dedi. Orhanlı Gişeleri'ne geldiğimizde trafik durdu. Ferhat Binbaşı, otobüsün ortasına gelerek, 'Bu bir TSK emridir. TSK yönetime el koymuştur. Tayyip Erdoğan tutuklanmıştır. İsteyen gidebilir. Ben kendim taksi tutup göndereceğim ancak kurşun en yakınından gelir.' diyerek silahını gösterdi. 'Emir verdiğimde ateş edeceksiniz, yoksa ben sizi vururum, tamam mı?' dedi. Sonra 'Aracı boşalt.' diye bağırdı. Bizler de inmek zorunda kaldık. İnerken bir anda ateş sesleri duyduk. Yere yattım, şoka girmiştim. Öleceğimi düşündüm. Orada yatarken Ferhat Binbaşı'nın ateş ettiğini gördüm, sonra 'Vurdum." diye bağırdığını duydum." 

"Kepçeye iki el ateş ettim" 

Eski Hava Harp Okulu öğrencisi tutuklu sanık Bilal Bilger, 13 Temmuz'da Yalova Meydan Komutanlığı'na kamp için hareket ettiklerini anlatarak, 15 Temmuz'da eski Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın kampı ziyaret ettiğini söyledi. 

Daha sonra içtima verildiğini ve yaşanan olaylarda ölen Binbaşı Ferhat Günay'ın 'Tatbikat' yapılacağını söyleyerek otobüslere binme emri verdiğini aktaran Bilger, "Ferhat Günay, otobüste önceliğimizin emniyetimiz olduğunu, Sabiha Gökçen'in kolluk kuvvetleri tarafından güvenliğin sağlandığından dolayı oraya gittiğimizi söyledi. Ferhat Günay, Cumhurbaşkanının, bazı bakanların, milletvekillerinin tutuklandığı şeklinde açıklama yaptı." diye konuştu. 

Otobüsten indikten sonra silah sesleri duyduğunu ifade eden Bilger, kendisini hemen bir aracın önüne attığını, sol taraftan Ferhat Günay'ın da sesli bir şekilde "Vurdum.", sonrasında da "Vuruldum." dediğini duyduğunu söyledi.

Bu sırada silah seslerinin neredeyse durduğunu belirten Bilger, silah sesleri tekrar başladığı için havaya iki el ateş ettiğini, bir süre sonra silah seslerinin tekrar durduğunu anlattı.

Bilger, "Sonrasında ters yönden kepçe, kamyon araçlarının geldiğini gördüm. Aşağıdaki yolda bulunan otobüsün içerisinde arkadaşlarımın olması ve kepçenin onlara zarar vereceğini düşünerek "Dur' diye bağırdım. Sonra en öndeki araç olan kepçenin tekerine durdurmak amacıyla iki el ateş ettim." ifadelerini kullandı. 

Duruşma sanıkların savunmasıyla devam ediyor.

"Tiyatroyu biz görüyoruz"

Bu arada, AK Parti İstanbul Kadın Kolları Başkanı Şeyma Döğücü de Silivri'de devam eden FETÖ davalarını izledi. 

Döğücü, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, gençleri sanık olarak görünce üzüldüklerini belirterek, FETÖ'nün, memleketin değerlerini ve gençleri zehirlediğini söyledi.

Duruşma salonunda, aslında memleket için çalışacak olan pırıl pırıl evlatların olduğunu, ancak hepsinin kafalarına girilerek, düşünceleri iğfal edilerek, sanık sandalyesine oturtulduğunu dile getiren Döğücü, "Kadınlar olarak FETÖ davalarını takip ediyoruz. O sanıkların gözlerinin içine bakıyoruz, 'Siz ne yaptınız?' diye her gün soruyoruz. Lütfen dünya kamuoyu gelsin, buradakileri dinlesin. Nasıl bir senaryo oynanmış, bu milletin evlatları ne hale getirilmiş, bir görsünler. Sonra bize 'FETÖ ile ilgili her hangi bir kanıt yok.' diyemezler. Burada oynanan tiyatroyu biz görüyoruz. Dolayısıyla bu davaları takip etmeyi sürdürüyoruz.'' ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.