“Çocuğunuza ‘hayır bana dokunma’ demeyi öğretin”

ELİF KOÇ

Ülkemizde hemen her gün çocukların cinsel istismara uğradığı yeni olaylar açığa çıkmaya devam ediyor. Çocuk istismarı konusunda ülkemiz ne yazık ki dünyada üçüncü sırada yer alıyor.  Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü 2016 yılı adli istatistiklerine göre Türkiye’de çocuklara yönelik cinsel istismarlarda özelikle son dört yılda inanılmaz bir artış yaşandığı görülüyor. Çocuklara yönelik gerçekleştirilen cinsel istismar olayına son olarak Adana’da rastlanıldı.  Geçen hafta 20 yaşındaki S. K.  isimli erkek düğün evine girerek buradaki odada uyuyan 3 yaşındaki kız çocuğuna istismarda bulundu. Yaşanan son cinsel istismar olayını ardından ise hükümet harekete geçti. Çocuk istismarı ile ilgi konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Çocuklarımıza yapılan alçakça saldırılar oldu. Buna kayıtsız kalamayız. Bu durum toplumu çöküşe götürecek birer dinamit ve alçaklıktır. En ağır ceza neyse adım atılacak" dedi. Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, çocuk istismarcıları için oluşturulacak bir 6 kişilik komisyon ile çalışmalar yapılacağını, cezaların artırılacağını ve gerekli tedbirlerin alınacağını söyledi. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda kimyasal hadımın  gündeme geleceğini ifade etti.

“MEDYA KULLANIMININ ARTMASI İLE İSTİSMAR OLAYLARI  GÜNDEME GELİYOR”

Son dönemlerde cinsel istismar ile ilgili bir çok habere rastlandığını  belirten Psikolog Elif Koç, medya kullanımının artmasına paralel olarak bu tür haberlerin daha çok duyulduğu söyledi. Koç, “Önceden cinsel istismar sayısı oldukça yüksekti ama bu tür olayların üzeri özellikle istismarcının aile yakınlarından olması gibi nedenlerde örtbas ediliyordu” dedi.Psikolog Elif Koç, cinsel istismar ve çocuk istismarı ile ilgili de çeşitli bilgiler verdi.  Elif Koç, “ 0-18 yaş grubundaki çocuğun kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza-dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalması çocuk istismarıdır. Psikososyal gelişimini tamamlamamış ve yaşı küçük olan kız veya erkek çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel doyum için kullanılması  ise cinsel istismar olarak tanımlanmaktadır” dedi.

SERDAl DENİZ

“EBEVEYNLER ÇOCUKLARINA  ÖZEL BÖLGELERİ  ÖĞRETMELİ”

Psikolog Elif Koç çocuğun yaşının ne kadar küçükse istismar edilmeye o kadar müsait olduğunu ve çocuğun üzerinde etkisinin o kadar fazla olduğunu belirtti. Koç, “Çocuklar kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılayamadığından ve ebeveynlerini güvenilir olarak algılar. Kötü ve olumsuz davranışı algılayacak tecrübeye sahip değildir ve bunu anlamlandırmak ifade etmek konusunda yetersiz kalırlar. Daha büyük çocuklar da kendilerini ifade ettiklerinde inanılmama gibi durumla karşılaşırlar yalancılıkla, hayal kurmakla suçlanırlar bu da çocuğun bu istismara boyun eğmesini sağlar. Cinsel istismara uğrayan çocuklarda uyku sorunu ve karanlıktan korkma, sık sık kabus görme, aşırı derecede canavar ya da görünmeyen nesnelere ilişkin korku, bazı insanlara karşı korku ve onlarla yalnız kalmama isteği, sürekli yeni ve kendinden oldukça yaşlı arkadaşından bahsetme, çocuğun aniden bol miktarda harçlığının olması, yürüme veya oturmada güçlük, cinsel bölgede yaralanmalar, kaşınma veya ağrı şikayetler, yaşına ve gelişimine uygun olmayan cinsel konular hakkında bilgisi olması veya merakının oluşması gibi belirtiler görülür” şeklinde konuştu. Çocukları istismardan nasıl korumak gerektiği yönünde ailelere önerilerde bulunan Elif Koç, “Çocuklarınızın geleceğin yetişkinleri olacağını düşünerek onlarla sağlıklı iletişim kurup onları dinlediğinizi gösterin. Çocuklar istismarı anlamadıkları için özel bölgeleri ve özel bölgelere kimsenin dokunmasına, görmesine izin verilmemesi gerektiğini  anlatın. Çocuğunuz eğer olumsuz bir durum ile karşı karşıya kalırsa ‘hayır bana dokunma’ demelerini öğretin gelip size anlatmalarını isteyin.” dedi.

“ENGELLİLER BİREYLER DAHA FAZLA İSTİSMARA UĞRUYOR ”

NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğr. Gör. Serdal Deniz, ülkemizde ve dünyada özellikle engelli bireylerin istismarlarının normal bireylere göre biraz daha fazla olduğunu söyledi. Deniz, “İstismar çocukların özellikle anne, baba, kardeşleri, akranları, bakıcıları ya da tanımadığı diğer kişiler tarafından yapılabilmektedir. Sırasıyla istismar konularına değindiğimizde cinsel istismar; bir kişinin cinselliğini kullanarak karşısındaki cinsel davranışa zorlamak olarak geçmektedir.  Fiziksel istismar da ise karşımıza şiddetin ve öfkenin çıktığını görürüz. Fiziksel istismarda çocuğun yaralanması söz konusu olabilmektedir. Halk arasında dayak atma diye tabir edilen fiziksel istismarla, engelli çocukların sıklıkla karşılaştığı bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal-duygusal istismarı incelediğimizde ise, örneğin ailenin ev içerisinde çocuğa değer vermemesi, ilgisizlik, sevgisizlik, ihtiyaçlarını ve isteklerini dikkate almaması, sosyal ortamlara çocuğuyla birlikte katılmaması olarak karşımıza çıkabilmektedir” dedi.  

Muhabir: Gamze Erdoğan