Konya’nın en büyük hamamı restore ediliyor (Özel Haber)

​Tarihi yapıları ve eserleriyle dikkat çeken Konya’da uzun yıllardır kullanılmayan tarihi Şeyh Ahmet Efendi Hamamı restore ediliyor. Uzun yıllar hizmet vermeyen Aziziye Camisi’nin kıble tarafında bulunan tarihi hamamın restorasyonuna 2 yıl önce başlandı. Hamamda çalışmaların 2 yıla kadar da bitmesi planlanıyor. Tarihi Ahmet Efendi Hamamı hakkında bilgi veren Konya Vakıflar Bölge Müdürü İbrahim Genç, hamamın Ahmet Efendi Vakfı’na ait olduğunu söyledi. Genç, hamamın restorasyonunu vakfın karşıladığını uygulama ve denetimlerin ise Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapıldığını söyledi. Müdür Genç, orijinal hatlar belirlenerek hamamın eski görünümüne kavuşturulacağını söyledi.

“KONYA’NIN EN BÜYÜK HAMAMI OLACAK”

Bölge Müdürü Genç, tarihi Ahmet Efendi Hamamı’nın Osmanlı dönemine ait olduğu bilgisini verdi. Konya’daki tarihi hamamlar içerisinde en büyük olduğunun da vurgusunu yapan Genç, “Tarihi hamam Konya’nın en güzel ve en büyük hamamlarından birisidir. Zamanla çukurda kalmış ve kadınlar bölümü de tamamen yıkılmıştır. Vakfiye tarafından restorasyonuna karar verildi ve bizlerde uygulamalarını ve denetimlerini yapıyoruz. Tarihi hamam bittiğinde üzeri çelik çatı ile kapatılacak. Hamamın önceden hem Ahmet Efendi Çarşı’ndan hem de cadde tarafından girişi vardı. Restore bittiğinden her iki giriş de kullanılacak. Hamam, Konya tarihi ve turizmi açısından da büyük önem taşıyor. Hamam bittiğinde gelirleri bağlı bulunduğu vakfa ait olacak. Hamamın ön kısmındaki kadınlar bölümü yıkıldığı için burası hamama bağlı alan olarak kullanılacak. Konya’ya böyle bir eseri yeniden kazandırmaktan dolayı gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

AHMED EFENDİ HAMAMI

Aziziye Camii’nin kıble tarafında bulunan hamamın, kuzeydoğu ve batı tarafından iki kapısı bulunuyor. Camekânlığın üstünü eteğinde altı penceresi bulunan bir tek büyük kubbe örtüyor. Kubbenin üstünde tuğladan çıkıntılı süsler günümüze kadar ulaşamamış. Soğukluğa geçerken sağ taraftaki uzun beşikörtülü kısım keçe pişirme ve dövmeye tahsis edilmiş. Tek kubbeli soğukluktan sonra asıl hamama geçiliyor. Burada geniş ve aydınlık büyük bir kubbenin örttüğü göbek taşı meydanlığı etrafında dört açık ve dört kapalı halvetin sıralanıyor. Hamam on kurnalı. Arkasındaki kadınlar hamamının teşkilatı da yıkılmadan önce buraya benziyormuş. Hamam Osmanlı mimarisinin muvafık olmuş bir eser.

İBRAHİM HAKKI KONYALI, HAMAMI ANLATMIŞ

İbrahim Hakkı Konyalı, Konya Tarihi kitabında Tarihi Ahmet Efendi Hamamı’nı detaylarıyla anlatıyor. Konya Tarihi kitabında hamam ile ilgili şu bilgiler bulunuyor, “Vakfiyesine göre hamam Kanlı Göl yerine yapılmıştır. Buraya niçin Kanlı Göl denildiğini eski Konyalılar şöyle naklederler, ‘Eskiden idamlar hamamın önündeki kuyunun yerinde yapılırmış. Kelleleri uçurulanların kanları hamamın yerindeki su birikintisine aktığı için buraya Kanlı Göl denilmiştir. Bu ad, sonradan Söylemezin Tekkesi altındaki Gölcüğe gitmiştir. Eski mezbahanın kanlan aktığı için burası da Kanlı Göl diye şöhret bulmuştur. Hamamın önündeki eski kuyuya Hergele Kuyusu, meydana da Hergele Meydanı derlerdi Surun içindeki Konya’nın sığırları ve davarları otlamak için Telli ve At Pazarı kapılarından çıkarlarken ve girerlerken bu kuyudan sulandıkları için Hergele Kuyusu adı verilmiştir. Kesilen başlar bu kuyunun etrafındaki ibret taşlarında teşhir edilirlerdi Bu tarihi kuyu şimdi kapatılmıştır.

HAMAMIN TARİHİ

“Biz 1944'de hamamı tetkik ederken mütevellisi Burhan Bey isminde Şeyh Ahmet'in torunlarından bir zat idi. Hamam Aziziye Camii'nin banisi Musahib-i Şehriyari Mustafa Paşa tarafından mabede gelir olarak yaptırılmış ve mütevellisi Şeyh Ahmet Efendi tayin edilmiştir.

Hamam; yaptıranın adı ile değil mütevellisinin adı ile adlandırılmıştır. Vakıfname şartlarına göre Mabedin mütevellileri; Ahmet Efendi’nin erkek evladı ve evladının evladı olacaktır. Hususi arşivimizdeki İkinci kanun 1928 tarihli Konya Mahkeme-i Asliyesi'nden verilen 542 karar ve 845 esas numaralı bir ilama göre bu tarihlerde Şeyh Ahmet Efendi vakfının mütevellisi İbrahim Efendi imiş. Hâlbuki Ahmet Efendi’nin torunlarından Leyla Hanım'ın Şeyh Ahmet Efendi'nin torunu olduğu ilamla sabit olduğundan mütevellisin buna verilmesi karalatılmıştır.

Leyla Hanım mahkemeye Ağustos 1676 tanzim edilmiş vakfiyesini de ibraz etmiştir.

Leyla Hanım'ın mütevellilik şeceresi şöyledir: Babası Murhane'd-din, onun babası Seyid Ahmed, onun babası Abdülkadir, onun babası Şeyh Ömer, onun babası Şeyh Ahmet Efendi'dir.”

Muhabir: Servet R. Çolak