Turizmde yeni dönem (Özel Haber)

Muhabir: Gamze Erdoğan

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) ile Turist Rehberleri Birliği (TUREB) pek çok konuda işbirliğine hazırlanıyor. 10 binin üzerinde acente ile 11 bin rehberi temsil eden iki birlik bu işbirliğinin kalıcı olması için protokol imzalayacak. Bakanlık denetimlerine iştirak edecek olan birlikler, kaçak veya belgesiz rehber çalıştıran, işletme belgesi olmayan acentelerin kapatılmasını, rehberlerin belgesinin iptalini sağlayacak. TUREB Başkanı Zeki Apalı, “Yasalara uygun davranmayan acenteler ayıklanacak. Örneğin turlarda rehber bulundurma zorunluluğu olmasına rağmen bazı acenteler rehber çalıştırmıyor. Taban ücretin altında kaçak ya da sahte rehber çalıştırıyor. Böyle olunca mevzuata uygun hareket eden acenteler aleyhine haksız rekabet yaratıyor. Bir de kendisi kaçak olup da turizm organizasyonu yapan işletmeler var. Dolayısıyla tüm bunların tespiti ve mevzuatın gerektirdiği cezaların uygulanması için de güç birliği yapacağız” açıklamasını yaptı. Kaçak rehberlerin Turizm Bakanlığı'nın belirlediği taban ücret altında çalıştığı için haksız rekabete neden olduğunu söyleyen Profesyonel Turist Rehberi Celalettin Deveci bu konu hakkında görüşlerini belirtti.

“KONYA’DA KAÇAK REHBER SAYISI OLDUKÇA FAZLA”

Rehberliğin kanunla kurulu bir meslek olduğunu söyleyen Profesyonel Turist Rehberi Celalettin Deveci bu mesleğin kaçağının olmayacağını sadece sahtesinin olabileceğini belirtti. Bazı acentelerin maliyetlerini düşürmek amacıyla çevreyi bilen ve tanıyan insanları turun başına geçirerek rehber olarak tanıttıklarını ifade eden Celalettin Deveci, “Bu işin eğitimini almamış din, dil, tarih coğrafya sosyoloji, psikoloji ve turizm nedir   bilmeyen, tur nedir anlamayan kişileri çıkar amacı gözeterek rehber olarak gösteriyorlar. Konya’da  da kaçak rehber sayısı oldukça  fazla çünkü Konya sadece Müslümanlar için önemli bir merkez  değil tüm Hristiyan camiası ve dünya için önemli inanç, kültür ve tarih merkezi bu yüzden dünyanın her yerinden turistler geliyor” dedi. Cami imamları, emekli tarih öğretmenleri  hatta emekli milletvekilinin bile kaçak rehberlik yaptığını dile getiren Celalettin Deveci, “Bu tarz kaçak rehberlik yapan kişiler kendi egolarını tatmin amaçlı cüzi ücretler karşılığında ya da gelen grubun yemek, alışverişini organize etmek amacı ile bedava, yada sadakavari bahşiş veya bir cemaate katkı sağlamak amacı ile yaptıklarını belirtip para toparlıyorlar. Hiçbir emek sarf etmeden rehberliği meslek edinmiş insanların emeğini  çalmaya çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

“AVRUPA’DA BELLİ MÜZELERE REHBERSİZ GEZEMEZSİNİZ”

Kaçak rehberliğin önüne geçilmesi noktasında da bilgi veren Turist Rehberi Celalettin Deveci bu durumun önlenebilmesi için öncelikle kaçak turun önüne geçilmesi gerektiğini belirtti. Deveci, “TÜRSAB belgesi olmadan, yetkisiz, mahallesindeki insanları toplayarak tur düzenleyen ve haksız çıkar elde etmeye çalışan kişilere engel olunması gerekiyor. Her şeyin kontrolünü polis ve devlet sağlayamaz. İnsanların bilinçlenmesi ve rehberle yapılan tur ile rehbersiz yapılan turun farkını görebilmeleri gerekiyor. Maalesef müzede görevli arkadaşlar buraya gelerek  kaçak çalışan rehberlere göz yumabiliyorlar. Türkiye’de kurumsallaşmamış bir sistem problemi var. Avrupa’da belli müzelere rehbersiz gezemezsiniz. Tur satın alan bazı turistler rehber olduğumuza dair kokartı görmek istiyorlar. Ama bilinçsiz kişilerin böyle bir talebi bulunmuyor. Hatta rehbersiz tura çıkıyorsunuz şeklinde uyardığımız zaman sert tepkilerle bile karşılaşabiliyoruz.” dedi.

“KAÇAK REHBERLİĞİN ÖNÜNE GEÇMEK ÖNEM ARZ EDİYOR”

TÜRSAB ve TUREB’in acente ve kaçak rehberlerin önlenmesine yönelik uygulamaya gitmelerine dair  de görüş belirten Celalettin Deveci, “Kaçağın önüne geçmek önem arz ediyor. Kacak acente faaliyeti yürüten bir turla çalışan rehber arkadaşlarımızda kokartı olmayan insanları rehber olarak çalıştıran TÜRSAB üyesi acentelerde sorun teşkil ediyor. Kanuna göre ikisi de suç. Kanun bu güne kadar uygulanamıyordu özellikle FETÖ’nün yaygın olduğu dönemde FETÖ’cüler bu sektörden büyük çıkarlar sağladı. Bütün inanç merkezileri İstanbul başta olmak üzere Konya ve Kapadokya’dan nemalandılar. İnşallah yeni faaliyete girecek uygulamalarla bu tür sorunların önüne geçilecek” dedi.