Konyalı usta, hayalleri tespihlere işliyor

İslam kültürünün yanında birçok inancın da önemli bir parçası olan tespih, Konyalı Nakkaş Ahmet Bozkurt Savanç işlemleriyle sanat eserine dönüşüyor. Geleneksel ve modern işlemelerden esinlenerek hayal ettiği motifleri tespihlere işleyen Savanç, kimi için zikir, kimi için hobi, kimi için de aksesuar anlamı taşıyan tespihleri büyük bir aşkla yeni eserlere dönüştürüyor.

“KENDİ İŞİMİN USTASI OLDUM”

Mesleğine başladığından bu yana çalışmalarını anlatan Savanç; “Mesleğim geçmişe duyulan özlemi anlatıyor. Çünkü geçmişin izlerini taşıyor. Konya’da nakkaş ve oyma işçiliğinde tam manası ile çalışan sadece ben varım. Bu da tabi ki gurur verici bir durumdur. Sekiz senedir bu meslekte hizmet vermekteyim. Dört sene evimde hem kalfa hem çırak olarak çabalayarak bu işte profesyonelleştim. Çocukluğumdan beri bu alana ilgi duyuyorum. Yardım istediğim ustalardan, sanatı öğretmekten geri durmaları üzerine işi evimde deneme yanılma yoluyla öğrendim. En zor zamanımda borçla aldığım nakış ile ilgili makinelerimle çalışmaya başladım. Ve bu süreçte tek destekçim eşim oldu. İki yılda yeterli seviyeye ulaştığını düşündükten sonrada müşterilerimin taleplerine karşılık vermeye başladım. Tam manasıyla öğrenip işimin ustası oldum. Bu işin ustası olan yok yani ustalar artık azaldı ve yetişen nesil de maalesef yok, bu da kıymeti artırıyor. Yeni nesil eğitmek zor oluyor hemen öğrenip para kazanayım derdinde oluyorlar. Bu da bizim meslek için çok zor. Şuan tespih ustası olarak sadece tespih yapan 3000 ile 3500 arasında kişi var ama nakkaş olan kişi iki elin parmak sayısını geçmez. Çünkü meşakkatli ve zor bir iş yapan kişi sayısı da az. Yaptığım her motif ve her nakış birer mana ve anlam içeriyor. Bu anlamlara önem gösteriyorum. 16 Türk devleti,8 Oğuz boyu,4 büyük mezhep ve 32 İslam fazını yaptığım nakış motiflerine yansıtıyorum” diye konuştu.

“TESPİHLERİMDEN AYRILIRKEN SANKİ BİR PARÇAM KOPUYORMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM”

Tespihlere aktardığı işlemeler hakkında konuşan Savanç: 'İçimde tespihe beslediğim duygu olmasa, aşk olmasa, tespihle meşk edemezsem zaten bu sanatı icra edemem. Bu işte en önemli şey sabırdır. Bazı tespihlerim altı ayda, bazıları da bir hafta da bitiyor. Ben tespihlerimi yaparken, onları ailem, evladım gibi seviyorum. Bazen tespihim teslimat aşamasına gelince içime bir hüzün çöküyor. Bu da gidiyor diye üzülüyorum. Aslında bitmesini de istemiyorum. Ayrılırken sanki bir parçam kopuyormuş gibi hissediyorum. Onu uzun zaman işlemek,emek vermek sonra bir çırpıda gitmesi insanı ister istemez buruklaştırıyor. İşlediğim tespihlerle koleksiyonları süslüyorum. Çoğunluğu yurt dışından gelen taleplere yetişmekte güçlük çekiyorum. Tespihlerimi genelde gelir düzeyi yüksek kişiler sahipleniyor. Çoğu yurt dışına gidiyor. Dubai, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Hollanda ve birçok Avrupa ülkesine sürekli gönderiyoruz" dedi.

“KENDİME ÖZGÜ YENİ MOTİFLER ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUM”

Bazen müşterinin, çoğu zaman ise kendi hayal ettiği motifleri tespihlere işlediğini ifade eden
Savanç; “Sürekli kendime özgü yeni motifler çıkarmaya çalışıyorum ancak hayal gücümün tıkandığı zamanlarda Selçuklu ve Osmanlı motiflerinden de esinleniyorum. Tespihin maddi ve manevi değeri motif yoğunluğuna göre verilen emekle doğru orantılı oluyor. Bazı işler özel oluyor. Yakut, zümrüt, kök yakut, pırlanta döşediğimiz ürünlerimiz var. Bunlar çok daha fazla itina istiyor. Ona göre de maliyeti değişiyor.‘Çok özel bir tasarım olsun, dünyada bir ilk olsun, yeni bir tasarım düşünelim' dediğimiz zaman bunların değerleri çok daha yüksek olabiliyor. Üzerinde kullanacağımız değerli taşlara göre 100-200 bin liraya kadar çıkabiliyor” şeklinde sözlerini sonlandırdı. HABER: TÜRKAN TAŞCI