Selçuklu Devleti’nin büyük vezirinden büyük yadigar

Konya'da bulunan Selçuklu mimari sanatının az bilinen güzelliği Sahip Ata Vakıf Müzesi; Sakal-ı şerif, Osmanlı ve Selçuklu eserleri, halılar, çini sanatı ve daha fazlasını içinde barındırıyor. Sahip Ata Vakıf Araştırma Görevlisi Ali Ay müze ve müzenin isim kaynağı olan Selçuklu Büyük Veziri Fahrettin Ali Sahip Ata hakkında bilgi verdi.

Konya'da günümüze kadar ayakta kalmayı başaran Selçuklu eserleri arasındaki Sahip Ata Vakıf Müzesi, ağaç direkli camisi, çini mozaikli mihrabı ve muhteşem taç kapısıyla turistlerin sık ziyaret ettiği yerler arasında yer alıyor. Selçuklu vezirlerinden Sahip Ata’dan bahseden Ali Ay: “ Sahip Ata 1246 yılında ilk defa Moğollara elçi olarak gönderiliyor. 1250 yılında vezir oluyor. Daha sonra da baş vezir oluyor. Selçuklu Devleti’nin çöküş yıllarına doğru 3. Gıyasettin Keyhüsrev çocuk yaşta tahta geçtiği için Pervane Muineddin Süleyman ile birlikte ülkenin hükümdarı gibi ülkeyi yönetiyorlardı. Çöküş yıllarında devletin çok yetkili birisiydi. Aynı zamanda çok zengin birisiydi. Yaptırdığı hayratlardan dolayı kendisine “Ebu-l Hayrat” yani hayırların babası deniyor.”

“SAHİP ATA’NIN KENDİSİ İKİ OĞLU, KIZI VE TORUNUNUN NAAŞI YER ALIYOR”

1258 yılında külliye olarak Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan Vakıf Müzesi, cami, türbe, hankah, çifte hamam, çeşme ve dükkânlardan oluşuyor. Türbe kısmında Sahip Ata’nın kendisi, iki oğlu, kızı, torunu ve tam olarak bilinmeyen aileden olduğu düşünülen naaş yer alıyor. Eseri yapan mimarın kapı üzerinde yer alan madalyonlarda isminin yazılı olduğunu söyleyen Ali Ay, “Sağdakinde “Amele Kölük” diğerinde ise “Bin Abdullah” yazılıdır. Bu kişi Ortodoks olup İslamiyet’i seçerek Müslüman olmuş, sarayda nakkaş ve mimarlık yapmış daha sonra Sahip Ata’nın yaptırdığı birçok eserde imzası olan bir mimardır” ifadelerini kullandı.

BÜNYESİNDE ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ’NDEN CUMHURİYET DÖNEMİ’NE KADAR BİRÇOK ESERİ BARINDIRIYOR

Sahip Ata Vakıflar Müzesi’nin 1283 yılında günümüzdeki yapısını alarak inşasının tamamlandığını söyleyen Ay, “Müzemiz, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2006 yılında restore edilerek hankah ve türbe kısımları müze olarak faaliyete geçti. Cami ve hamam bölümleri asıl amacına uygun olarak hizmete açıldı. Müzenin içerisinde Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve hatta Cumhuriyet Dönemi’ne ait ahşap ve madeni malzemeler, halı, kilim gibi birçok tarihi eser ziyaretçilerimize açık” şeklinde konuştu.

HABER: NURSEDA İNAN