"NATO, özürden daha fazlasını yapmalı"

Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi (EDAM) Savunma Analisti Dr. Can Kasapoğlu, Türkiye'nin askerlerini NATO tatbikatından çekme kararını ''yerinde, sert, siyasi retorik'' şeklinde niteleyerek, "Yaşananların telafisi için bir özür, bir teknisyen ile bir subayın görevden alınmasından çok daha fazlasının yapılması gerekmektedir." dedi.

"NATO, özürden daha fazlasını yapmalı"
Yayınlanma:

NATO tatbikatındaki "Atatürk ve Erdoğan düşmanlığı" skandalıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusuna ve Cumhurbaşkanı'na yapılanın affedilir bir şey olmadığını belirten Kasapoğlu, Türkiye'nin askerlerini NATO tatbikatından çekme kararını "yerinde, sert, siyasi retorik" olarak niteledi. Yaşananların telafisi için bir özür, bir teknisyen ile bir subayın görevden alınmasından çok daha fazlasının yapılması gerektiğini dile getiren Kasapoğlu, skandalın arkasında uluslararası bir aktörün olup olmadığının araştırılması gerektiğini söyledi.

Can Kasapoğlu, "Olayı gerçekleştirenler Türkiye husumeti ile motive olmuş, askeri ahlakı özümseyememiş şahıslar mıdır, yoksa farklı istihbari angajmanlarla mı hareket etmektedirler? Norveç Silahlı Kuvvetleri ve NATO'nun acilen böyle bir soruşturma yürütmesi gerekmektedir. Uluslararası aktörler, Türkiye'nin NATO kimliğine zarar vermek istemiş olabilir." diye konuştu.

- "Türkiye'ye karşı kurgulanan bir tatbikat değil"

Türk kamuoyunun teknik olarak bilgilendirilmesi amacı ile birkaç detaya değinmekte yarar gördüğünü belirten Kasapoğlu, şu bilgileri verdi:

"Bahse konu tatbikat, NRF'nin (NATO Mukabele Gücü / NATO Response Force) yeni yeteneklerinin geliştirilmesi ve sertifikasyonu için yapılan bir tatbikat. Daha önce Trident Juncture adı ile üç kez yapıldı. Önemli bir askeri etkinlik, zira 2014 Galler Zirvesi sonrasında, Rusya'nın Ukrayna müdahalesi ve Kırım'ın da ilhakı ile birlikte hibrit harp tehdidine karşı NRF'nin genişletilmesi ve ayrıca Çok Yüksek Hazırlıklı Müşterek Görev Kuvveti (VJTF) kurulması planlanmıştı. Bu kuvvet bir kriz bölgesine 48-72 saat içinde intikal edebilecek çok elit bir güç teşkil ediyor. İşte Trident Javelin de sahada muharip kuvvetleri konuşlandırmadan, NRF'nin komuta kontrol yapısını sertifiye etmek için dizayn edilen bilgisayar destekli bir tatbikat. Türkiye geçtiğimiz yıl Bakanlar Kurulu kararı ile VJTF'e katılım konusunda karar aldı. Bu kapsamda TBMM tezkeresi olmadan askeri personel gönderimi ile Montrö'den doğan haklar saklı kalmak üzere gerektiğinde VJTF'in intikali için Türkiye'deki gerekli tesislerin kullanımı da öngörülüyor."

Kasapoğlu, Trident Javelin tatbikatının senaryosunun, NATO'nun kuzey bölgesinde ve doğu kanadında müttefik ülke savunması olduğuna değinerek, tatbikatın speküle edildiğinin aksine Kuzey Atlantik İttifakı'nın müttefik devlet Türkiye'ye karşı kurguladığı bir tatbikat olmadığını kaydetti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Türkiye'den resmen özür dilemesinin NATO'nun Türkiye ile müttefiklik ilişkilerini koruması adına önemli bir adım olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, "Bu özür, Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı düzeyinde verdiği kararlı diplomatik reaksiyonun ve askerlerini tatbikattan çekmek gibi somut bir adımın sonucu. Dolayısıyla Ankara'nın siyaseti başarılı oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Can Kasapoğlu, Türkiye'nin NATO'dan en üst düzeyde özür getiren kararlı tutumu ile "NATO'dan çıkalım." kampanyasını birbirinden ayrı değerlendirmek gerektiğine işaret ederek, şunları aktardı:

"Sadece Afganistan misyonunda TSK'nın performansına, Kürecik'te konuşlu olan radarın Avrupa'nın füze savunması için kritik önemine ya da Türkiye'nin NATO'nun taktik nükleer yetenekleri için arz ettiği öneme bakmak bile Türkiye'nin NATO nezdindeki değerini açıklayabilir. Bununla birlikte, savunma planlaması açısından NATO'nun katkıları da Türkiye için büyük önem taşıyor. Bunlardan en önemlisi radar ve erken uyarı sahasındaki hususlar. Balistik füzelere karşı atmosfer-dışı vuruş kabiliyeti zaruri. Tüm bunlar için NATO imkan ve kabiliyetleri yaşamsal nitelikte. Bu ayrıca Türkiye'yi milyarlarca dolarlık harcamadan ve 10-15 yılı bulabilecek yatırım süresinden de kurtarıyor. Ayrıca, Türk Hava Kuvvetleri'nin muharip yetenekleri açısından da yeni nesil F-35 savaş uçaklarının, Barış Kartalı Projesi kapsamındaki havadan erken ihbar ve kontrol uçağı gibi stratejik platformların NATO uyumlu olduğunun anımsatılmasında yarar var. Açıkçası, toptan bir envanter ve modernizasyon değişikliğine gidilmesi de hem Türkiye'nin savunma ekonomisi hem de içinde bulunduğumuz çetin bölgesel güvenlik ortamı nedeniyle akılcı değil."

- ''NATO'nun nükleer şemsiyesi vazgeçilmez''

Türkiye'nin caydırıcılığı açısından NATO üyeliğinin ciddi bir kazanım, nükleer şemsiyenin ise vazgeçilmez olduğunu savunan Kasapoğlu, NATO'nun Türkiye'ye yönelik iletişim stratejisinde ciddi bir restorasyon gerektiğine dikkati çekti.

Can Kasapoğlu, "İstanbul Ekonomi Araştırma'nın henüz yaptığı bir anket çalışması, katılımcıların yüzde 67'sinin Türkiye'nin güvenliğini NATO dışında kalarak sağlayabileceğini öngörüyor. Kuşkusuz bu yanıtta, Avrupa ülkeleri ile yaşanan krizlerin ve ABD ile Suriye'de yaşanan PYD/YPG kırılmasının izleri var ve Türk kamuoyunun ciddi güvensizliği gündeme geliyor. ABD yönetimine de örneğin PYD ile yürütülen iş birliğinin Türk kamuoyunun 1952'den beri süregelen NATO üyeliğini sorgulamasına neden olduğu, etkin biçimde anlatılmalı." şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.