Osmanlının iddialı sanatı ‘oymacılık’

Uzun yıllardır ahşap oyma sanatını hobi olarak yaptığını söyleyen Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yaşar Beşer, Türk geleneksel sanatına uygun tasarımlar yaptığını belirterek, bu sanatın incelik gerektirdiğini söyledi

Osmanlının iddialı sanatı ‘oymacılık’
Yayınlanma:

Tarihi çok eski zamanlara dayanan ve Anadolu Selçuklu devrinde ortaya çıkan oymacılık, Osmanlı tarihinin en iddialı sanat dalı olarak görülüyor. Günümüzde de geleneksel ölçülerinden bir şey kaybetmeden devam eden sanat, ince işçilik gerektiriyor. Uzun yıllardır ahşap oyma sanatını hobi olarak yaptığını söyleyen Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yaşar Beşer, “Tahta oymacılık sanatını hobi olarak yapıyorum. Aynı zamanda hobi mahiyetinde bir dükkânım bulunuyor. Bu sene ‘5. Dünden Bugüne Geleneksel Türk El Sanatları’ sergimizi gerçekleştiriyoruz. Teknolojiye rağmen özünden bir şey kaybetmeden gelişmeye devam eden oymacılık sanatı da gün geçtikçe artık farklı tekniklerle zenginleştiriliyor. Osmanlı devrinde gelişen oymacılık, zamanla diğer medeniyetleri de etkisi altına almıştır. Oymacılık sanatı her devletin kendine has teknikleri ile farklılık kazanmıştır” diye konuştu.

EL İŞÇİLİĞİ LAMBALIKLAR 500 TL’DEN SATILIYOR

Oymacılık sanatının, oymacının el becerisine ve zevkine göre form kazandığını dile getiren Beşer, “Çok ince detaylar üzerine işlenen motifler büyük bir titizlik gerektiriyor. Bu sanatla uğraşan kişi üzerine oyma yapılacak materyali çok iyi seçmelidir. Daha çok kendi tasarımlarımı yapıyorum. Aslında işin maliyet bir kenara çok emek ve zahmet istiyor. Bu yüzden de fiyatı biraz pahalı olabiliyor. Daha çok işlemeli lambalıklar, kavukluk, tahtadan oyuncaklar, işlemeli sehpalar, def üzerine o döneme özgü motifler yapıp üzerine yazılar yazıyorum. Lambalıklarda fiyatlar 500 TL ancak işçiliğine göre fiyatlarda değişiyor. Yaptığım işten büyük keyif alıyorum. Fabrikasyon ürünlerden ziyade el işçiliği ürünleri ortaya çıkarmayı seviyorum. Yaptığımız tüm ürünler ‘el emeği göz nuru’ şimdilerde bu kavram unutuldu. Çünkü zahmetli ve ince bir iş olduğu için uğraşan yok. Sergiye olan ilgi güzel insanlar, merak ettikleri için mutlaka uğruyorlar. Tabii bir de eskiye özlemi olan ve bu sanatın meraklıları var” ifadelerini kullandı.( Melek Sarıtaş)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.