Pilav ve etliekmeğe dayanamıyoruz

Beyza Halkacı, özellikle Konya’da hamur işi, pilav, tatlı ve etliekmek yemeye karşı bir alışkanlığın olduğunu vurguladı.

“PİLAVLARDA 2 ÖĞÜN ALIYORUZ”

Beyza Halkacı, Konya’da yemek yeme üzerine bir rekabetin olduğundan bahsederek, “Kilo, maalesef toplum olarak genel bir sorunumuz. Bunun kökenine girdiğimizde ise yemek kültürümüzün zengin olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin; Konya’da da düğüne gidiyoruz yerine pilava gidiyoruz diye konuşuruz. Pilavları da düşündüğümüzde aslında orada 2 tane öğünü bir arada alıyoruz. Çorba-yemek-tatlı arasında gidip gelen bir döngü var. Yemeklerde de rekabet duygusu var ve sınırlarımızı zorluyoruz. Hamur, tatlı ve özellikle etliekmek yemeyi çok seviyoruz. Aslına baktığımızda ise eski kültürümüzde az yemenin daha makbul olduğunu görebiliriz. Şikâyet edilen durum su içmenin insanlara yaradığı yönünde ama bu yanlış bir düşünce. Vücudumuz kendisinin kullanabildiği kadarını alıyor. Fazlasını ise depo ediyor. Yani ihtiyacımızdan fazlasını tüketmememiz gerekiyor” dedi.

“20 DAKİKA BEKLEMEK GEREKİYOR”

Halkacı, yemek yerken midenin tamamen doldurulması gerektiğini belirterek, “Yemek yerken 20 dakikadan önce doyduğumuzu anlamayız. Şöyle belirtmem gerekirse, yemek sırasında ilk yediğimiz besin sonrasında tokluk hissi gelmeyebilir. Ancak ikinci besini tükettiğimizde fazla geldiğini hissederiz. Çünkü ilk yemeği yedikten sonra 20 dakikalık midenin beyne sinyal gönderme süresi vardır. Mideyi tamamen doldurmamak gerekiyor. Midenin yapısında hava için ayrılmış belli bir bölme vardır. Biz o bölmeyi kapatmamalıyız. Yoksa mide ülseri, gastrit, reflü gibi sorunlar yaşayabiliriz” diye konuştu. Ayrıca Beyza Halkacı kilo vermeme sebebi olarak, “Vitamin-mineral dengesini tespit etmemiz gerekiyor. Bu ilişkiyi tespit ettikten sonra sorunumuzu, eksiğimizi gördükten sonra hareket edersek daha rahat yol alırız” dedi. (Ufuk Kendirci)