Mideniz değil, “Duygularınız aç” olabilir!

Yiyecekler beyin kimyasıyla etkileşim halindedir. Stresli, gergin, mutsuz veya üzgün olduğunuz anlarda hangi yiyecekleri tüketme eğiliminde bulunuyorsunuz?

Mideniz değil, “Duygularınız aç” olabilir!
Yayınlanma:

Yiyecekler beyin kimyasıyla etkileşim halindedir. Stresli, gergin, mutsuz veya üzgün olduğunuz anlarda hangi yiyecekleri tüketme eğiliminde bulunuyorsunuz?

Aşırı yağlı ve kalorisi yüksek besinler ya da karbonhidratlı ve şekerli gıdalar tüketme isteğinde bulunuyorsanız fiziksel olarak değil duygusal açlığınızı giderme çabasındasınız demektir.

DUYGUSAL AÇLIK

Bastırılmaya çalışılan duyguları doyurma ihtiyacından dolayı, negatif duyguların tetiklemesiyle ortaya çıkan açlığa “duygusal açlık" denmektedir. Kendinizi yemek yemeden durduramamak, yediklerinizin farkına varamamak ve kontrol etmekte güçlük yaşamak, iç sıkıntınızı ve stresinizi yeme davranışıyla bastırma yolunu seçmek gibi davranışlar sık duyulan şikayetler arasındadır.

Duygusal açlık, yemenin psikolojik boyutu olarak adlandırılır ve içgüdüsel dürtülerin etkisiyle ortaya çıkar. Bir süre sonra bu durum kişiye fiziksel ve psikolojik olarak zarar vermeye başlamaktadır. Geçmişte yaşanılan kötü duygular, ruhsal çalkantılar, bastırılan korkular, sevilmeme, değerli ve yeterli hissedememe, onaylanmama ve üstesinden gelinemeyen durumlardan kaynaklıdır. Birey yaşadığı bu duygusal boşluğu doldurabilmek için yeme davranışını alışkanlık haline getirdiği noktada bu davranışı öğrenmiş olur. Yaşanılan bu duygusal boşluğu, yeme davranışıyla doldurur.

PSİKOLOJİK AÇLIKTA SAĞLIKSIZ BESİNLER TERCİH EDİLİYOR

Önemli olan fizyolojik açlık ile psikolojik açlığı ayırt edebilmektir. Fizyolojik açlık mide tarafından beyne yemek yeme sinyalleri gönderildiğinde hissedilir. Bazı belirtileri midede kazınma hissi, gürültü ve hafif baş dönmesidir. Psikolojik açlıkta ise bu belirtiler yoktur. Bu durumda genelde tercih edilen besinler sağlıklı besinler değil, yağ ve şeker oranı yüksek olan besinlerdir.

Psikolojik, yani duygusal açlıktan kurtulmanın en önemli anahtarı farkındalıktır. Peki yeme dürtünüzün psikolojik olduğunu hissediyorsanız, bu durumla başa çıkmak için neler yapabilirsiniz?

Kesinlikle kahvaltı öğününü atlamayın! Yapılan çalışmalar kahvaltı yapmayan bireylerin, gün içerisinde atıştırmalarla, kahvaltıda alacağından 5 kat fazla kalori aldığını ve daha çok psikolojik açlık yaşadıklarını göstermiştir.

Psikolojik açlık hissettiğinizde, hacim olarak çok büyük, kalori değeri çok küçük olan marul, maydanoz, dereotu gibi yeşil yapraklı sebzeleri ince ince kıyarak birkaç yemek kaşığı tükettikten sonra üstüne içtiğiniz iki bardak su, yeme hissinizin önüne geçmenizi kolaylaştıracaktır.

Spor yapın veya kendinizi rahatlatacak bir aktiviteyi her gün veya iki günde bir tekrarlayın.

Spor yapınca kendinizi ne kadar iyi hissettiğinizi ve tatlıya ihtiyaç duymadığınızı görünce, siz de şaşıracaksınız.

Alışveriş listenizi yaparken sağlıklı besinlere ağırlık verin. Evde sağlıksız besinler bulundurmak, onları yemek için yaptığınız hazırlığın ilk adımıdır.

Kendinizi uzun süre aç bırakmayın. Ana öğünlerinizin arasına küçük ara öğünler ekleyerek, kan şekerinizi dengeleyin.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.