Savunma sırası Murat Sabuncu'da

'FETÖ/PDY, DHKP-C ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek’le suçlanan 11’i tutuklu 17 Cumhuriyet gazetesi çalışanı 9 ay sonra dün ilk kez Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda hâkim karşısına çıkarak savunma yapmıştı. Davanın 2. duruşması bugün başladı.

Savunma sırası Murat Sabuncu'da
Yayınlanma:

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, gazeteci Ahmet Şık, Akın Atalay, Bülent Utku, Kadri Gürsel, Mehmet Murat Sabuncu, Önder Çelik, Musa Kart'ın da aralarında bulunduğu 12 isim katıldı. 

CHP'li milletvekili Mahmut Tanal, Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ile birlikte sanık yakınları ve yabancı basın temsilcileri duruşmayı izliyor. 

Duruşmaya gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'nun savunması ile devam ediliyor. Sabuncu savunmasına, "Bu dava bütün gazetecilere bir gözdağı davasıdır. Türkiye'de bağımsız gazeteciliğin bedeli tutuklanmaktır" diyerek başladı.

Sabuncu savunmasında "İddianameyi hazırlayan savcılar adetaları çok seviyor. Adetalarla dolu adeta bir iddianame sayın başkan. Siz gazetenin yüzde 10'ı dışında tüm gazeteyi, ailelerimizi dokuz aydır mağdur ediyorsunuz. Arkadaşımızın 5 yaşındaki çocuğunun mal varlığı bile sorgulanmış.

Türkiye'de bağımsız gazeteciliğin bedeli tutuklanmak, savunma için 9 ay beklemek. Benim hiç MASAK raporum yok. Ama savcı zengin göstersin diye iddianameye MASAK raporu da var diye eklemiş.

2014 yılında gazetede çalışmaya başladım. Ama siz 2013 yılında vakıfta olanları bana soruyorsunuz. Tanımadığım insanlarla çalışmadığım gazetenin vakfını ele geçirmişim" dedi. 

Sabuncu, savunmasında "Ben Pensilvanya'ya hiç gitmedim. Gülen bana koku hediye etti, kalem hediye etti diyen gazeteci olmadım. Gülen'i öven tek yazım yok. Bizler namus ve şerefle gazetecilik yapmış; geçmişi belli gelecegi de belli olan kişileriz..." ifadesini kullandı. 

Sabuncu, Mahkeme Başkanı'nın "Vakıf yönetiminin herhangi bir haberin yayınlanıp yayınlanamayacağı konusunda bir telkini olabilir mi?" sorusu üzerine "Göreve başlamamdan tutuklandığım ana kadar hiçbir etki olmamıştır. Her sabah vicdanımla masama oturur vicdanımla kalkarım" dedi.

Mahkeme Başkanı'nın "Terör örgütleriyle ilgili aranıza sınır konması için belirteciniz nedir?" sorusuna Sabuncu, şu yanıtı verdi:

"Vakıf Yönetim kurulu'nun belirlediği ana çerçeve ve temel ilke kapsamında Cumhuriye'te ayrımsız olarak şiddet savunulamaz. Terör eylemini gerçekleştiren örgüt terör örgütüdür. Bazen bir eylemin neden, kim tarafından gerçekleştirildiği konusunda bir belirsizlik varsa 'eylemci' ya da 'saldırgan' denir.

İLK TUTUKLAMADAN BU YANA 9 AY GEÇTİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca "FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart'ın da bulunduğu 9 kişi, 5 Kasım 2016'da tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise yurtdışından geldiği gün gözaltına alınarak 12 Kasım'da tutuklandı. Ayrıca yurt dışında bulunan Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. "Aksilahlanma" etiketiyle başlattığı kampanya 22 Ekim'de Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapılan ve "JeansBiri" kullanıcı adıyla bilinen Ahmet Kemal Aydoğdu 22 Kasım'da, gazeteci Ahmet Şık ise 30 Aralık 2016'da tutuklandı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.