Uçağın hem patronu hem işçisi kaptan pilotlar

Sefer saatinden iki saat önce havalimanına gelen kaptan pilotlar,yolcuların güvenle seyahat etmesini sağlamanın yanı sıra uçağın teknik ekipmanlarının çalışmasından seyrüsefer şartlarının kontrolüne kadar birçok konuda kuralları titizlikle uyguluyor.

Uçağın hem patronu hem işçisi kaptan pilotlar
Yayınlanma:

Sefer saatinden iki saat önce havalimanına gelen kaptan pilotlar, yolcuların güvenle seyahat etmesini sağlamanın yanı sıra uçağın teknik ekipmanlarının çalışmasından seyrüsefer şartlarının kontrolüne kadar birçok konuda kuralları titizlikle uygulayarak, yoğun mesai harcıyor.

Uçmadıkları günlerde bedensel ve zihinsel olarak bir sonraki sefere kendilerini hazırlayan pilotlar, uçuş öncesinde kabin ekibine uçuşla ilgili gerekli talimatları veriyor.

Pilotlar, yolcuların huzurlu bir şekilde uçabilmesi için tecrübelerini aktarırken, uçuş planını en ince ayrıntısına kadar hazırlıyor.

Kalkış öncesinde uçağın kanat, motor ve diğer parçalarını da kontrol eden kaptan pilotlar, seferle ilgili yaşanabilecek teknik olumsuzlukları önceden tespit ederek, ilgili kişileri uyarıyor.

THY'de 27 yıldır çalışan kaptan pilot Sertaç Seymen, yaptığı açıklamada, 1996'da Hava Harp Okulu'ndan mezun olarak, aktif uçuş hayatına başladığını ve çeşitli filolarda görev aldığını söyledi.

Daha sonra THY'ye geçtiğini ifade eden Seymen, pilotluğun zihinsel ve bedensel açıdan bazı hazırlık süreçlerinin olduğunu belirtti.

Seymen, yolcular uçağa binmeden en az iki saat önce havalimanına geldiklerini, uçuş öncesi bazı aktiviteleri kontrol ettiklerini dile getirerek, "Seferin varış meydanını, yedek meydanımızı, bunların hava durumlarını ve pist koşullarını izlemek için önceden çalışmalar yapıyoruz. Gerekli incelemelerin ardından yolcularımızı karşılamak üzere uçağa geçiyoruz." dedi.

Pilotluğun risk seviyesinin çok yüksek olduğuna, bu mesleği tercih edenlerin özel hayatına çok dikkat etmesi gerektiğine dikkati çeken Seymen, biyoritm ve uyku seviyelerinin belirli düzeyde tutulmasının önemli olduğunun altını çizdi.

Seymen, havacılıkta ekip çalışmasının önemine değinerek, şöyle devam etti:

"Öncelikle uçuşta yer alacak arkadaşlarımızla havalimanında buluşuyoruz. Sonra ikinci pilot arkadaşımla uçuşla alakalı zihinsel ve diğer açıdan hazırlanmamız gereken ne varsa onları yapıyoruz. Daha sonra kabin ekibiyle yan yana geliyoruz. Arkadaşlarımızla 'Uçuşla alakalı özel bir durum var mı?', 'Seferi etkileyecek kısıt ya da ortak hareket etmemizi gerektirecek herhangi bir engel mevcut mu?' gibi soruları cevaplandırıyoruz. Ardından standart prosedürleri tamamlıyoruz. Sonra uçak içine geçerek, sefer saatimizi beklemeye başlıyoruz."

Kaptan pilotun seferlerdeki rolünden bahseden Seymen, "Bize büyüklerimizden aktarılan çok güzel bir ifade var: Havacılıkta, kurallar kanla yazılmıştır. Dolayısıyla ister bu işin amiri, ister memuru olun. Hiç fark etmez. Havacılık bir kurallar manzumesidir. Dolayısıyla uçağa adım attığınızdan itibaren, hatta bunu daha da genişletip kabinde görevli arkadaşlarla buluşup ekip ruhunu oluşturmaya başladığınızdan itibaren kurallar ve prosedürler neyse bunun üzerinden uçağa intikal etmeniz gerekmektedir. Sizinle alakalı her türlü kural ve prosedüre uyduğunuz müddetçe herhangi bir sorun çıkmayacaktır. Gerektiği yerde direktiflerimizi veriyorum, gerektiği yerde taşın altına elini ben sokuyorum. Bizim mesleğimizin cilvesi de budur." değerlendirmesini yaptı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.