Baskıcı tutumunuzdan vazgeçin! Aile baskısı öğrencilerde psikolojik korkuya neden oluyor

LGS sınavının sona ermesinin ardından birçok öğrenci şimdi sonuçları heyecanla bekliyor. YKS öncesi ailelere uyarılarda bulunan uzmanlar, ebeveynlerin baskıcı tutumlarından vazgeçmeleri gerektiğini ifade ediyor.

2023 liselere geçiş sistem sınavının sona ermesi ile birlikte sınava hazırlık maratonu sona erdi. Sınav öncesi ve sonrası öğrenciler üzerinde çevre ve ailenin etkisi büyük oluyor.

Konu ile ilgili Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Yılmaz, bu süreçte ebeveynlerin çocuklarına anlayışlı bir şekilde yaklaşmasını tavsiye ediyor.

YILMAZ “SINAV SÜRECİNDE ÖĞRENCİLER PSİKOLOJİK YÖNDE ZORLANMAKTA”

Liseye Geçiş Sınavı öncesi ve Üniversite Sınav öncesi gençlerin en çok şikâyet ettikleri konuya dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Yılmaz, Öğrencilerin bu süreçte neden muzdarip olduklarına da açıklık getiriyor.

Yılmaz "Liselere geçiş sınavı 4 Haziran'da gerçekleşti. Üniversiteye geçiş sınavı ise 17-18 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Bu süreçte LGS grubu öğrencileri ve aileleri yoğun stresli çalışma sürecini geride bırakmış oldular. Henüz YKS grubu için süreç tamamlanmadı. Sınava hazırlık sürecinde öğrenciler uzun bir zaman diliminde yoğun emek vermekteler. Öğrenciler açısından bakıldığında en çok şikâyet ettikleri konu, onları zorlayan sınav ve akademik başarı odaklı bir eğitim sisteminin olması ve buna yönelik süreç sürdürmeleri. Hazırlık süreci psikolojik olarak öğrencileri zorlamakta. Hayatlarının bu döneminde zorlayıcı olarak adlandırdıkları bir süreçteyken bazen aile bazen de çevre baskısı öğrencileri demoralize etmekte" şeklinde bilgileri aktardı.

"EBEVEYNLERİN BASKICI TUTUMLARINDAN VAZGEÇMESİ GEREKİYOR"

1 milyondan fazla öğrencinin girdiği LGS sınavı sona erdi. Ebeveynlerin öğrencilere karşı katı ve baskıcı tavırlardan uzak durulmasını tavsiye eden Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Yılmaz, ebeveynlerin öğrenciler üzerindeki baskısının ilerleyen süreçlerde istenmeyen sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.

Yılmaz, "Sınava hazırlık ve sınav sonrası dönem aynı zamanda öğrencilerin içinde bulunduğu gelişim dönemi olan ergenlik sürecini kapsamaktadır. Özellikle ebeveynlerin bu dönemde daha anlayışlı hassas ve her zaman çocuklarının yanlarında olduğunu hissettirecek şekilde yaklaşmaları gerekmektedir. Sınava hazırlık sürecinin iyi yürütülmesinin bir basamağının da aile olduğu unutulmamalıdır. Bu dönemde otoriter, baskıcı ve mükemmeliyetçi ebeveyn tutumları öğrencilerin öğrenme sürecinde engelleyici rol oynamaktadır. Bazı aileler daha anlayışlı çocuklarının yanında olduğunu,onlara güvendiklerini sınav başarısının hayattaki her şey olmadığını hissettirirken, kimi aileler ise daha katı sadece sınav başarısı odaklı şekilde yaklaşmaktalar. Bu tutum zaten hem ergenlik hem de sınav stresi yaşayan öğrenciler için süreci ekstra zorlamakta." olduğunu vurguladı.

"HAYATIN SADECE BİR SINAVDAN İBARET OLDUĞU DÜŞÜNCESİ KAYGIYI ARTTIRMAKTA"

Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Yılmaz,sıkça sorulan aile baskısı mı sınav korkusu mu sorularına açıklık getirdi.

Yılmaz "Öğrenilen bilginin sınav anında, doğru bir şekilde kullanılmaması ve başarının düşmesine etken olan endişe durumunu sınav kaygısı olarak belirtebiliriz. Sınav kaygısı öğrencilerin sınav başarısında etken olmakta, başarıyı düşürmektedir. Bu durum sınavın kendisinden değil, öğrencinin bu sınava yüklediği anlamla ilişkilidir. Kaygı yaşayan öğrenciler daha çok başarısız olacaklarını düşünme eğilimleri vardır. Sınav sonucu öğrencinin performansının değerlendirilmesi ve geleceğinin şekillendirilmesinde bir ölçüt olarak kabul edildiği için öğrencilerde kaygı uyandırır. Sınav öncesi, sınav süreci ve sonrasında görülen aşırı stres ve kaygı öğrencileri olumsuz etkiler. Ailelerin bazen olumsuz söylemleri öğrencilerde olumsuz iç sese dönüşmekte ‘ya yapamazsam, ya başaramazsam, yetersizim ve ya yapamıyorum’ şeklinde söylemleri stres ve kaygıyı arttırmakta. Sonuçta sınava hazırlık sürecinde bir emek verildiği için başarı elde etmek ve iyi bir sonuç beklentisi içinde olmak çok normal. Fakat bu beklenti içindeyken hayatın sadece bir sınavdan ibaret olduğu düşüncesi kaygıyı arttırmakta. Aileler baskıcı tutumdan ziyade çocuklarının her zaman yanlarında olduğu ve onlara güvendiklerini hissettirmeleri, anlayış ve hassasiyet göstermelidirler." şeklinde konuştu.

"SINAVA GİRECEK ÖĞRENCİLERİN KENDİLERİNE GÜVENMELERİ GEREKİYOR"

17-18 Haziranda gerçekleştirilecek olan Yükseköğretim Kurumları sınavı için öğrencilere tavsiyelerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Yılmaz, özellikle üniversite sınavlarına hazırlıkta,ailelerin söylemlerine dikkat etmesi konusuna uyardı.

Yılmaz "Ebeveynlerin sınav hakkındaki düşünceleri ile öğrencilerin sınava yaklaşımları doğrudan ilişkilidir. Anne baba sınava dair duygu ve düşüncelerini belirtirken söylemlerine özen göstermelidir. Mümkün olduğunca sınav hakkında olumsuz söylemlerden kaçınmalıdır. Bu tutum çocuklarının sınav kaygılarını minimuma indirecektir. Motivasyonel olarak desteklemeli ve güven duyduklarını belirtmelidirler. Sınav sonrası sonucuna odaklanmak yerine sınava hazırlandıkları dönemde göstermiş oldukları gayrete vurgu yapılabilirler. Çocuklarının bu dönemde olumlu kişilik özellikleri ve mevcut başarılarını ön plana çıkartılabilir.

Öğrencilerin sınava az bir süre kala sınav heyecanı yaşamaları da çok normal. Sınava girecek öğrencilerin kendilerine güvenmeleri, motivasyonlarını yüksek tutmalı ve olumsuz düşüncelerden uzak durmalılar. Olumlu düşünme ve gayret etme başarıyı getirecektir. Öğrenciler sınavın nasıl geçeceğini olumsuz bir biçimde düşünmek yerine “yapabilirim, başaracağım” şeklinde düşünerek kendilerine telkin vermeleri sınava zihinsel olarak kendilerini hazırlamaları açısından oldukça yarar sağlayacaktır." şeklinde tavsiyeler verdi.

HABER: ALİ İSMAİL TAŞCI