Elazığ Nerededir? Elazığ da Nereler Gezilir, Ne Yenir?

Elazığ nerede, ne yenir, ne içilir. Elazığ da nereler gezilir hepsi yazımızda.

Elazığ Nerededir? Elazığ da Nereler Gezilir, Ne Yenir?
Yayınlanma:
Güncelleme:

ELAZIĞ NEREDE, HANGİ BÖLGEDE?

Elazığ, Türkiye'de Orta Anadolu Bölgesi'nde yer alır.Ağın, Alacakaya, Arıcak, Baskil, Karakoçan, Keban, Kovancılar, Maden, Palu, Sivrice ve ilçe merkez olmak üzere toplamda 11 ilçesi bulunmaktadır. Batı ve güneybatıdan Malatya, Doğu’da Bingöl, Güney’den Diyarbakır, Kuzey’denTunceli illeri ile çevrilidir.

ELAZIĞ ADINI NASIL ALMIŞTIR?

Sultan Abdulaziz'in tahta çıkışının 5.yılında Hacı Ahmed İzzet Paşa dönemindeElazığ’ ya tayin edilen, Vali İsmail Paşanın teklifi ile 1867 yılında "Mamurat al-aziz" adı verilmiştir. Fakat telaffuzu güç olduğundan halk arasında kısaca "Elaziz" olarak söylene gelmiştir.

ELAZIĞ’ DA NE YENİLİR?

  • Harput çorbası
  • Lodik çorbası
  • Gömbe
  • İçli köfte
  • Sırın
  • Küncülü köfte
  • Kibe dolması
  • Patile
  • Harput köftesi
  • Balakgazi böreği
  • İşgeneişkene
  • Orcik
  • Pekmez
  • Bastık
  • Ağın leblebisi
  • Dolanger tatlısı
  • Çedene kahvesi
  • Menengiç kahvesi

ELAZIĞ’ DA NERELER GEZİLMELİDİR?

HARPUT KALESİ

Harput kalesi, Urartu krallığı tarafından M.Ö. 8. yüzyılda inşa edilmiş bir kaledir. Kale M.Ö. 6. yüzyılda Perslerin hakimiyetine geçmiştir.Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler arasında büyük mücadelelere sahne olmuş, 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans hâkimiyeti altında devam etmiştir.1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artukoğulları, 1234 yılında Selçuklular'ın egemenliği altında kalmıştır. 1366 yılında Dulkadiroğulları ve Akkoyunlu devletleri arasında sık sık el değiştirmiştir. Harputlu Kalesi, 1465 yılında Akkoyunlu Hükümdarı Hasan Bahadır Han (Uzun Hasan) tarafından ele geçirilerek Akkoyunlu idaresine alınmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi, 1515 yılında Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresine geçmiştir.İç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden meydana gelen Harput Kalesi'nin özgün bir yapı olarak günümüze kadar korunabilmesinde Artuklu Dönemi’nde yapılan onarımların katkısı büyüktür. Kale daha sonra Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Osmanlı Dönemi’nde de onarımlar görmüştür. Kalesinin dış surları tamamen yıkılmıştır. Yalçın kayalar üzerinde inşa edilen ve kuşatılması oldukça zor olan kale, içerisinde hastane, tahıl ambarı, darphane, su sarnıcı, cephanelik, cami ve çok sayıda sivil yapının bulunduğu büyük bir mahalledir.

HAZAR GÖLÜ

Elazığ'ın güneydoğusunda bulunan Hazar Gölü tektonik bir göldür. Güneyinde Hazarbaba Dağı bulunan göl, Uluova’dan Mastar Dağları'yla ayrılır. Denizden 1250 metre yükseklikteki gölün uzunluğu yaklaşık 22 kilometre olup en geniş yeri ise 5-6 kilometredir. Yüzölçümü 86 kilometreyi bulan gölün derinliği 200-250 metre arasında değişmektedir.Gölün içerisinde olan Batık Kent birinci derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilmiş önemli yerlerden biridir.Hazar Gölü'nde uluslarası spor şenlikleri, uluslararası Hazar şiir akşamları gibi etkinlikler de gerçekleştirilmektedir.

BUZLUK MAĞARASI

Buzluk Mağarası, buzluk taşı denilen kayalıkların arasında derinliği 150-200 metre olarak tahmin edilen bir mağaradır. Mağaranın jeomorfolojik özelliği ve şekli ile burada gerçekleşen klimatolojik şartlardan dolayı sıcak yaz aylarında mağarada doğal olarak buz oluşmaktadır. Kış aylarında ise buz oluşmamaktadır. Bu nedenle, yer altı hava akımı sonucunda mağara kışları sıcak, yazları ise soğuktur. Dünyada bu çeşit mağaraların sayısı çok azdır. Buzluk Mağarası’nın üzerinde yer alan çöküntü dolini, doğu-batı yönünde 110 metre boyunda ve 50 metre genişliğinde elips şeklindedir. 1990 yılında doğal yapısı korunarak iniş basamakları ve aydınlatması yapılan mağaranın turistler tarafından daha kolay ziyaret edilmesine olanak sağlanmıştır.

HARPUT ULU CAMİ

Harput Ulu Camisi'nin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bazı kaynaklarda yapımıyla ilgili 1156-1157 tarihlerinde Harput hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırıldığı kabul yazılmaktadır. Harput Ulu Cami Anadolu’daki en eski Türk camilerindendir.Cami 1899, 1905, 1996 yıllarında restore edilmiştir. Harput Ulu Camisinin içi, iç avlu, son cemaat yeri ve iç cami olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. Dikdörtgen planlı duvarları moloz taştan, kubbe kemerleri ve minaresi ise tuğladan inşa edilen caminin iki kapısı vardır.

ARAP BABA MESCİDİ VE TÜRBESİ

Arap Baba Mescidi ve alt katında bulunan türbe Selçuklu dönemine aittir. Mescit ve türbe kayalıklar üzerine inşa edilmiştir. Üstü kubbeli olan mescidin minaresi kısmen yıkılmıştır. Bu türbedeki zat halk arasında 'Arap Baba' ismiyle bilinmektedir. Arap Baba hakkında elde kesin bir bilgi bulunmamakla beraber türbe, Selçuklu Hükümdarı Keyhüsrev döneminde 1279 yılında yaptırılmıştır. Kitabesinde, banisi olarak Şaban’ın torunu ve Arap Şah’ın oğlu Yusuf geçmektedir. Türbede bulunan ceset, üzeri yeşil kumaşla örtülü bir camekân içerisinde muhafaza edilmektedir. Türbe yerli ve yabancı turistler tarafından ilgiyle gezilmektedir.

MANSUR BABA TÜRBESİ

Harput'ta bulunan camii bugün halk arasında “Mansur Baba Türbesi” olarak bilinir. 16'ncı yüzyıla ait bir vakfiyesi mevcut olup bu tarihlerde yıllık geliri 8980 akçe olduğu rivayet edilmektedir. Rivayete göre Şahende isimli bir kadının gördüğü rüya üzerine Harput’un manevi büyüklerinden Beyzade efendinin huzurunda yapılan kazıda büyük bir lahit meydana çıkmış ve içinde bir erkek, bir kadın ve iki de çocuk mezarının bulunduğu görülmüştür.Erkeğin mezarı açıldığında çürümemiş bir cesetle karşılaşılmış ve durum telgrafla dönemin Şeyhülislamına bildirilmiş ve gelen cevap üzerine bir türbe yaptırılmış ve mezar taşına atfentürbeye Mansur Baba adı verilmiştir. Bazı kaynaklara göre türbedeki mezarların Artuklu Hanedanı'na ait olabileceği ifade edilmektedir. Yeniden onarılan ve ziyarete açılan Mansur Baba türbesi sekizgen planlı olup iç kısmı orijinal şeklini muhafaza etmektedir.

KEBAN BARAJ GÖLÜ

Keban Baraj Gölü 125 kilometre uzunluğunda 675 metrekare alanında 30,1 milyar metreküp hacminde ve 635 m3/sn günlük ortalama debisiyle Türkiye`nin en büyük suni göllerinden birisidir. Keban Barajı'nın yapımından sonra 64 bin hektar büyüklüğünde bir baraj gölü meydana gelmiştir. Oluşan gölün etrafında Elazığ ve çevre illerin halkının da faydalandığı eğlence ve mesire yerleri mevcuttur. Özellikle üzerinden üç ilçeye feribotla geçiş veren gölün iskelelerinde ve Elazığ-Bingöl karayolu üzerindeki iskelede çok sayıda balık lokantası hizmet vermektedir.

MERYEM ANA KİLİSESİ

Anadolu'nun en eski mabetlerinden biri olan Meryem Ana Kilisesi, Kızıl Kilise, Süryani Kilisesi ve Yakubi Kilisesi adlarıyla da anılmaktadır. M.S 179 yıllarında inşa edildiği rivayet edilen binanın, ilk olarak kaledeki putperestler tarafından putların saklanması için kullanıldığı, Yakubi Hiristiyanları'nın daha sonra burayı kiliseye çevirmiş oldukları düşünülmektedir. Yaklaşık 20X8 metre boyutlarındaki kilise Harput'un doğusunda ve kalenin kuzeydoğu köşesine yakın, yüksek bir kayanın üzerinde bulunmaktadır.Kilise dört bölümden oluşmaktadır. Batı yönündeki duvarı tümüyle kaya olan Meryem Ana Kilisesi, günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş en önemli antik kiliselerimizden ve sadece ülkemizin değil dünyanın önemli kültür miraslarından birisidir. Bu kilise, M.S. 1135, 1179 ve 1262 yıllarında onarım görmüştür.

GOLAN KAPLICALARI

Golan Kaplıcaları, her yıl binlerce ziyaretçinin akınına uğramaktadır. Kaplıca suyu ile ilgili yapılan araştırmaların raporlarına göre bu kaplıcaların romatizma, nevrit, poli-nevrit, kırık-çıkık,kadın hastalıkları ve cilt hastalıklarının tedavisine iyi geldiği belirtilmektedir.

SARA HATUN CAMİ

Akkoyunlu Hükümdarı Hasan Bahadır Han’ın annesi Sarahatun tarafından 1465 yılında mescid olarak yaptırılmıştır.1585 yılında tamir edilmiş ,1843 yılında yapılan onarımla da bugünkü halini almıştır. Cami kare planlı olupminberi taş işçiliğinin güzel örneklerindendir. Minaresi 1898 yılında tamamlanan camibir külliye halinde inşa edilmesine rağmen bugün yalnızca camii kısmı mevcuttur. İbadete açıktır.

CİMŞİT BEY HAMAMI

Osmanlı Dönemi yapısıdır. Bu yapı Yavuz Sultan Selim’in Sipahi beylerinden Cimşit Bey tarafından XVI. asrın ilk yarısında yaptırılmıştır. Soyunma yeri kare plânlı, üzeri kubbe ile örtülü olup, iki kapısı mevcuttur. Yıkanma yeri Sarahatun Cami'sine dayanır. Dört eyvanlı köşelerde birer kubbeli halvet bulunmaktadır.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.