Son yenilmez Osmanlı pehlivanı! Kurtdereli Mehmet Pehlivan kimdir? Kurtdereli Mehmet’in hayatı

Dünya şampiyonu, ‘son yenilmez Osmanlı pehlivanı’ Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın hayatı araştırılıyor. “Kurtdereli Mehmet Pehlivan kimdir?” sorusunun yanıtını sizler için derledik. İşte Kurtdereli Mehmet’in hayatı…

Son yenilmez Osmanlı pehlivanı! Kurtdereli Mehmet Pehlivan kimdir? Kurtdereli Mehmet’in hayatı
Yayınlanma:

Dünya şampiyonu, ‘son yenilmez Osmanlı pehlivanı’ Kurtdereli Mehmet Pehlivan’ın hayatı araştırılıyor. “Kurtdereli Mehmet Pehlivan kimdir?” sorusunun yanıtını sizler için derledik. İşte Kurtdereli Mehmet’in hayatı…

Dünya şampiyonu pehlivan Kurtdereli Mehmet, 1864 yılında, şimdi Bulgaristan sınırları içinde bulunan ve Türklerin yoğun olarak yaşadığı Deliorman bölgesindeki Tırnova vilayetinin Selvi kasabasına bağlı Bukriva (Çobanköy) köyünde doğdu. Ailesi, “93 Harbi” diye bilinen 1876–1878 Osmanlı-Rus Harbi sıralarında Türkiye’ye göçerek, Balıkesir’in Kurtdere Köyü'ne yerleşti.

Yapılı bir çocuk olan Mehmet, ata sporumuz olan güreşe küçük yaşta, kendi köyünde başladı. 19 yaşına gelince, 1.89 boyu ve 123 kiloluk cüssesi ile kendini, önce düğün güreşlerinde gösterdi. Ardından panayır güreşlerine katıldı. Körpe delikanlı olan Mehmet, ilk derslerini Kadırga Meydanı güreşçilerinden Ahmet Pehlivan ile Adapazarlı Cinci Hoca'dan aldı.

KURTDERELİ MEHMET VE KOCA YUSUF’UN KARŞILAŞMASI

Kurtdereli Mehmet, Susurluk’un Kepekler köyündeki bir düğünde, zamanının başpehlivanlarından, kendisinden yaşça ve tecrübece büyük olan Katrancı Halil Pehlivana meydan okuyarak onunla güreş tuttu. Adeta kan kusarak yaptığı güreş, hayatının en büyük yenilgisini almasına ve sağlığının bozularak bir yıl yatağa bağımlı kalmasına neden oldu.

Birkaç yıl sonra 1885'de 21 yaşında iken, yine bir zamanının efsanesi ve tüm zamanların en büyük güreşçisi olan Koca Yusuf ile güreş tuttu. Ancak Koca Yusuf, güreşi yarım bırakarak: “Yazıktır, ezdirmeyin bu yetenekli delikanlıyı bana. O, ileride büyük bir pehlivan olacak” diye olgunluk gösterdi ve parsayı (seyirciden toplanan parayı) ona bıraktı.

Bu tarihten sonra Kurtdereli Mehmet, yaptığı güreşlerle tanınmaya başlandı.

Ünü; Balıkesir, Bursa, Çanakkale ile bütün Ege ve Marmara'ya yayıldı. Bu sıralarda, Yörük Ali Pehlivan'ın çırağı olan ve hayatı boyunca hiç yenilgi yüzü görmemiş olan Çolak Mümin Pehlivan, kendisine ustalık yaptı. Kurtdereli, kendinden büyük ve kuvvetli pehlivanları yenmeye başlayınca, yağlı güreş camiasında 'Kurtdereli Mehmet Pehlivan' adıyla nâm saldı. 1,95 boyunda, 148 kilo ağırlığındaydı. Devrinin meşhur pehlivanları Koca Yusuf, Adalı Halil, Kara Ahmet, Katrancı Halil, Karagöz Ali, Filiz Nurullah ve Hergeleci İbrahim ile güreşleri oldu.

YURTDIŞI GÜREŞLERİ

Sultan II. Abdülhamit döneminde, Batıya giden pehlivanlar arasında yer alan Kurtdereli, Fransa, İngiltere ve ABD'de büyük başarılar kazandı ve Dünya Şampiyonu oldu.

Kurtdereli, daha sonra Fransa, Britanya (İngiltere), Hollanda ve Amerika gibi ülkelere seyahat etti ve bu ülkelerde yaptığı güreşlerde hiç yenilmedi. 1899 yılında yapılan Paris Şehir Ödülü Turnuvası'na giden Kurtdereli ve Katrancı Halil, görünümleriyle çevresindekileri o kadar etkilemişlerdi ki, iki Fransız güreşçi, sahneye çıkıp perişan olmaktansa, maç yapmayarak yenilgiyi kabul ettiler. Bunun üzerine seyircilerin merakını tatmin için turnuva dışı serbest güreş yapılmasına karar verildi.

Velo Gazetesi olayı şöyle yazmıştı: 'Kurtdereli sahnede görününce, salonda sesler kesildi. Kurtdereli, ağır ağır ilerleyerek, rakibi Bibi Poire'yi yakaladı ve 42 saniyede sırtını yere yapıştırdı. Kurtdereli ikinci maçında, yine Fransız rakibi 138 kiloluk Daumas Pique Plangue'yu da tuşladı. Ayrıca Callmett ve Pitejenski'yi yendi. Burada ayrıca, Kurtdereli ile Katrancı arasında bir gösteri karşılaşması düzenlendi. Kurtdereli, 6 dakika 20 saniyede, Katrancı'nın ayağını yerden keserek, üç adım taşıdı ve böylece karşılaşmayı kazandı.

CİHAN ŞAMPİYONU OLMASI

Kurtdereli, 1899 yılında Kırkpınar'da, Kara Osman ve Adalı Halil'i yenerek Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanını da elde etti.

1900 yılı yazında, Paris Uluslararası Fuarı nedeniyle bir Dünya Şampiyonası düzenlendi. Kurtdereli, Paris'e geldiğinde, ne şampiyonada yer bulabildi, ne de güreşecek güreşçi. Kurtdereli, Paris ve Londra'da yaptığı güreşlerde, “Hint Kaplanı” diye anılan Doğu'nun yenilmez şampiyonu Gulam Rüstem'i, Britanya Adaları Başpehlivanı Chalve'yi ve Rus asıllı büyük şampiyon Hackenschmit'i yenerek adını dünyaya duyurdu. İki saati aşan bir güreşten sonra Kurtdereli, Gulam'ı yere attı ve sol omuzu üzerine düşen Gulam, güreşemeyeceğini söyleyince başka bir zamana ertelenen güreş, ikinci kez yapılacağı sırada, Gulam'ın Hindistan'a kaçtığı anlaşıldı.

Kurtdereli, daha sonra Londra, Viyana ve Berlin'de yapılan turnuvalara katılarak adını tüm dünyaya bir kez daha duyurdu. Kurtdereli, Berlin'de yaptığı beş maçtan ikisini kazanıp, üçünde de berabere kaldı.

TÜRKİYE ŞAMPİYONU OLMASI

1902 yılında, Bursa'da yapılan şampiyonada ise Kurtdereli, finalde Madaralı Ahmet'i; İstanbul’da yapılan şampiyonada da 2 metrelik ve 150 kiloluk Filiz Nurullah'ı yenerek Türkiye Şampiyonu oldu. Kurtdereli; 1903 yılının Ocak ayında, İstanbul Safvet Tiyatrosu'nda yapılan Türkiye Serbest Güreş Şampiyonası'nda ilk üç turu kolayca geçti ve dördüncü turda Madaralı Ahmet'i, finalde de Koca Hasan'ı toplam 5 saat 1 dakikada yenerek Türkiye Şampiyonu oldu. Bu güreş, dört gece devam etti ve Kurtdereli karşılaşmayı, güçlükle ve çift kazkanadı oyunu ile kazandı. “Frenk Güreşi” de denilen Greko-Romen'de ise Kurtdereli, üçüncü turda Neşat ile güreştiği sırada ayağından sakatlanarak şampiyonadan çekilmek zorunda kaldı.

TALİMHANE GÜREŞLERİ

Kurtdereli’nin Avrupa serüvenlerinden çok, 1911 yılında Taksim’de yaptığı Talimhane güreşleri konuşulmayı hak eder. 47 yaşında iken, Macar pehlivanı Caya’nın organize ettiği Ramazan Güreşlerine, güreş başına elli altın lira karşılığında katılmayı kabul eder. Aslında sol kolunda romatizma vardır ve yaşı da kırkı geçkindir. Ama maddi sıkıntıları, güreş teklifini kabul etmesine neden olur. İdmansız şekilde talimhane meydanına çıkan Kurtdereli Mehmet, önce İngiliz Adams'ı, sonra da Hollandalı Frederik'i yener. Macar Şampiyonu Caya ile güreşirken onun kaçak güreşine öfkelenen Kurtdereli, sakat koluna aldırmadan Caya’yı sardığı gibi Hergeleci İbrahim pehlivanın oturduğu yerin önüne bohça halinde fırlatıp atar. Atarken de, “Al usta, bu senin olsun” diye nara atar. Daha sonra Avusturyalı rakibi Müller’i yenen Kurtdereli, finale kalarak, Rus rakibi Baradanof ile karşılaşır. Dillere destan bir mücadele olmasına rağmen, bu amansız güreşi de bileğinin hakkı ile almasını bilen Kurtdereli Mehmet, kendinden hayli genç, iri ve idmanlı tüm rakiplerini perişan ederek şampiyon olur. Şampiyonluğunu meydandan halka “Donanma yardımı” diye haykırarak ilan etmiştir. Bu güreşlerde, Donanma Cemiyeti, yeni gemiler yaptırma girişiminde bulunmuş ve Kurtdereli sayesinde 600 altın lira toplamıştır.

Son güreşini, yine 1911’de İstanbul'da yapan Kurtdereli, pehlivanlık geleneğine göre kispetini Balıkesirli Hacı Kara Mehmet vasıtasıyla Kabe'ye yollayarak er meydanlarından çekildi.

Kurtdereli Mehmet, “Son yenilmez Osmanlı pehlivanı” olarak tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.

ATATÜRK’TEN KURTDERELİ MEHMET’E MEKTUP

Atatürk'ün yazdığı, Türk sporcusu için bir direktif niteliğinde olan, Kurtdereli'nin değerli kişiliğini ve üstün görüşünü yansıtan bu mektup şöyledir:

“Kurtdereli Mehmet Pehlivan'a... Ankara - 15.11.1931

Seni, cihanda ün almış bir Türk pehlivanı olarak tanıdım. Parlak muvaffakiyetlerinin sırrını şu sözlerle izah ettiğini de öğrendim: 'Ben, her güreşte, arkamda Türk milletinin bulunduğunu ve millet şerefini düşünürdüm…'

Bu dediğini, en az yaptıkların kadar beğendim. Onun için senin bu değerli sözünü, Türk sporcularına bir meslek düsturu olarak kaydediyorum. Bununla, senden ve sözlerinden ne kadar memnun olduğumu anlarsın.

Çoluk-çocuğun için sana, ufak bir armağan gönderiyorum. O bu mektubumla beraberdir.

Pehlivan! Ömrünün, tam sağlıkla uzun sürmesini dilerim.

Gazi Mustafa Kemal.”

ataturk-kurtdereli-mektup.jpg

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.