Uyurken vücudunuzda gelişen mucizevi değişimler

Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin belirli bir dereceye kadar azaldığı, bilinçli zihinsel etkinliğin durduğu bir haldir. Uykuda kas ve çevre ile etkileşim azalır.

Uyurken vücudunuzda gelişen mucizevi değişimler
Yayınlanma:

Uyku, bilincin değiştiği ve duyusal etkinliğin belirli bir dereceye kadar azaldığı, bilinçli zihinsel etkinliğin durduğu bir haldir. Uykuda kas ve çevre ile etkileşim azalır.

Uyku, uyaranlara tepki verme yeteneği açısından uyanıklıktan farklı olsa da aktif beyin kalıplarını içerir ve bu da onu koma veya bilinç bozukluklarından daha duyarlı yapar. Bilinçdışı olduğumuz saatler boyunca vücudunuz pek çok değişime uğrar.

İŞTE UYKU HALİNDE VÜCUDUNUZUN UĞRADIĞI DEĞİŞİMLER

1. BEYİNDE DOSYALAMA OLUŞTURMA

İnsanlar çok aktif organizmalardır. Anılar, bir şeyler yaparak, bir yerlere giderek ve insanlarla etkileşim kurarak oluşur. Hatıralar beynin içinde saklanır. Ancak, kalabalık bir masaüstünde bir dosya bulmaya çalışan herkesin bildiği gibi, kolayca erişilemeyen ve bulunamıyorsa kaydedilen şeylerin faydası yoktur.

Beyin aslında uyku sırasında günün olaylarını tekrar eder, bunları kataloglar ve beynin uzun vadeli hafıza merkezlerine depolar. Aynı zamanda, beyin gereksiz anıları atar.

Önemli uzun vadeli anıların saklanması, insanların düzgün çalışabilmesi açısından kritik önem taşır. Bunun nedeni, uzun süreli bellek aslında sınırsızdır, yani bu anıların yaşam boyu yanında kalacağı anlamına gelir.

Çoğu insan çocukluğundan itibaren belirli hatıraları çok canlı hatırlayabilir ancak iki gün önce yaptıklarını tam olarak hatırlayarak çok daha zorlandığını hisseder. Bu tür bir hafıza önceliklendirme, bilginin öğrenilmesi ve tutulması için olduğu kadar, bir sporun veya oyunun sorun çözme veya ustalığı gibi becerilerin geliştirilmesi için de gereklidir.

2. KAN BASINCI VE VÜCUT SICAKLIĞININ DÜŞMESİ

Uykuya dalmadan yaklaşık 30 dakika önce vücut sıcaklığını düşürmeye başlar. Bunu, metabolizmamızı, aç kalmadan saatlerce uyuyabilmemiz için yapar. Sonuç olarak, kalp atış hızı ve kan basıncı da düşer.

Bunun önemli görünmeyebileceği hallerde, çekirdek vücut ısısı yaklaşık 1.1°C'den yaklaşık 35.6°C'ye (96° F) düşer; Hipotermiden bir derece üstündür. Vücudunuzun da daha az enerjiye ihtiyacı vardır, bu nedenle uykuya dalmak için donma tehlikesi yoktur.
Uyanma üzere olduğumuzda, kan basıncı ve kalp hızı hızlı bir şekilde yükselir.

3. FELÇ

Rüyaların meydana geldiği REM uyku sırasında beynin kaslarındaki nörotransmitterleri ve reseptörleri bloke etmesi sizi etkili bir şekilde felç eder.

Bazen, uykuya daldığınızda veya uyanırken kısa bir süre gerçekleşebilir; bu süre boyunca tamamen bilinçli ancak hiç hareket edemezsiniz.

4. ESNEME

Gün boyunca, yerçekimi nedeniyle omurga aşağıya doğru basınç uygulanır ve omurga sıkışır. Sonuç olarak, sıvı omurga disklerinizden dışarı akar ve aslında gün sonuna kadar 1santimetre (0,4 inç) kadar küçülürsünüz. Benzer şekilde, sırtınız tüm bu stresden kurtulduğunda, sıvının ek bağlantılara geri döndürülmesine izin verilir ve vücuda ilave olarak 1 santimetre (0,4 inç) kadar gerilir.

Bu yükseklik farkı o kadar önemli olmasa da, baskının olmaması çocukların ve ergenlerin uyurken büyümelerini sağlar. Aslında sadece uyurken büyüyebiliriz. Bunun nedeni, omurgadan çıkarılan basınç ve yatarken bacaklar ve uyurken serbest bırakılan büyüme hormonlarıdır.

5. UYUR GEZERLİK

Uyurgezerlik olarak da adlandırılan bir tür biliçsizlik hali, teknik olarak uyku bozukluğudur ve beyin, yarı- bilinçsiz bir durumda olup, yataktan çıkmak, mutfağa gitmek, hatta sürüş gibi karmaşık görevleri yerine getirir. Açıkçası, bu çok tehlikeli olabilir. Ancak uyurgezerlik özellikle çocuklarda oldukça yaygındır.

Uyurgezerlik genellikle yavaş dalga uykusunda beyinin gün hatıralarını işlemekle meşgul olduğu zaman gerçekleşir.Bu, uysal durumdayken uyurgezicinin kısa süreli belleğinin çok aktif olmadığını açıklayabilir. Aslında, söz konusu kişinin, sabah uyandığında önceki gece olaylarından hiçbir anısı olmayacak.

6. VÜCUT SPAZMLARI

Yukarıda anlatıldığı gibi, genellikle uyurken felce uğrarız ve bu durum bizi rüyalarımızda sahne almaktan alıkoyar. Bununla birlikte, gri bir alan var, vücut fiziksel olarak uykuda değil de uyanık olmadığında, çoğu insan hipnik pislik (uykuda sıçrama) denilen şeyi yaşıyor. Yani beyne mesajı dinlendirmek için gönderen sinir sistemi bu mesajı almak arasında bir gecikme yaşıyor.

7. DAHA FAZLA ENERJİ KULLANIMI

Uyanıkken üretilen enerjinin büyük kısmı (yaklaşık yüzde 80) hareket, nefes alma ve konuşma gibi çeşitli fiziksel aktiviteler tarafından kullanılır. Uyurken bu enerji besbelli kullanılmıyor ve "enerji fazlalığı" beyne yönlendiriliyor. Bu, beynin enerji tüketiminin REM gibi belirli uyku adımlarında uyanıkken olduğundan daha yüksek olduğu anlamına geliyor. Bu enerji, sinirsel bağlantılar oluşturma ve güçlendirme ve atık maddeleri kaldırma gibi, uyanıkken geri dönen sekreterlik görevlerini tamamlayarak iyi bir şekilde kullanılmaktadır.

Beyin, gün boyunca diğer faaliyetlerin gerçekleşmesi için karar verme gibi daha acil ve enerjik görevlerle meşguldür. Bununla birlikte, uyku esnasında beynin düzeltilmesi için 'serbest zaman" vardır.

8. KİLO KAYBI

Aniden çok susadığınız için uyandınız mı? Bunun nedeni, vücudunuzun gece ortamında havaya 0,5 kilogramı (1 lb) fazla su kaybetmesidir. Bunu yaklaşık şu şekilde düşünün: Akciğerlerinizdeki havanın sıcaklığı yaklaşık 36.7 derece (98° F) civarındadır. Ayrıca nemle doludur. Çoğu kişinin odası 36.7 dereceye (98° F) kıyasla çok daha soğuk olduğu için, vücut soğurken, uyku halinde soluduğunuz havaya vücudunuzdan nem çıkarırsınız.

9. TEMİZLİK

Uyanma saatleri boyunca, toksinler ve diğer atık ürünler beyin ve vücudun hücreleri boyunca birikir. Vücudun geri kalan kısmı uyku halindeyken kapandığında beyniniz çalışmaya başlar. Esasen, beyin omurilik sıvısının omurganızdan beyninize akmasına, dokunun durulmasına ve tüm toksinlerin atılmasına izin veren bir valf açar. Bu süreç hücresel solunum olarak bilinen daha geniş bir çevrimin parçasıdır. Hücrelere besin maddelerinden enerji kazandıran ve vücudu devam ettiren reaksiyonlardır. Geceleri çıkartılan toksinler bu işlemden kalan artıklardır.

10. RÜYALAR

Vücudunuzun bilinçsiz olduğu her gece beyniniz yalnızca kafanızda varolan, ancak gerçek olduğunu düşündüğünüz hayali bir gerçekliği simgeliyor. Uyandığınızda, hemen hemen hepsi hafızanızdan kayboluyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.