Hazreti Mevlana’nın 742. Vuslat Yıldönümü Anma Törenleri ile ilgili değerlendirme toplantısına katıldık. Konya hatta ülkemiz için çok önemli bir organizasyon olan Hazreti Mevlana’yı Anma Törenleri, bu yıl her zamankinden zengin ve kaliteli programlar ile sona erdi.

Paneller, tiyatrolar, söyleşiler, konferanslar ve olmazsa olmaz olan sema törenleri ile dünyanın gözü bir kere daha Konya’da oldu. Bu yıl diğer yıllara oranla sema törenlerinin sayısının  azalmasına rağmen, gösterilen ilgi ve alaka bu açığı çoktan kapattı.

Her tören  sırası ve sonrasında çıkan birkaç olumsuz haber bile törenin manevi ve ulvi havasını bozamadı.  Ancak yine Konyalının törenlere olan ilgisizliği bu yılda kendini gösterdi. Hazreti Mevlana gibi manevi bir şahsiyete sahip olmamıza rağmen, bunu değerlendirememek çok acı.

Bunun için dünkü toplantıda da dile geldiği gibi Mevlana’yı  anmanın yanı sıra Mevlana’yı anlama üzerinde de çok durmalıyız. Sadece tablolarda veya levhalarda yazılı olan Hazreti Mevlana’nın yedi öğüdünü Konyalılar olarak hayata geçirmeliyiz.

“Gel ne olursan ol gel” çağrısı paralelliğinde bir hoşgörü ve misafirperverliğe sahip olmalıyız. Kış aylarında bütün turistik tesisler minimum seviyede çalışırken bizlere gelen binlerce misafir konusunda çok daha toleranslı davranmalı, onlara karşı hassas, duyarlı ve hoşgörülü olmalıyız.

Mevlana’nın felsefesini yansıtan Mesnevi’yi çok iyi anlayarak hayata geçirmeliyiz. Konya böylece gönüller diyarı olacaktır. Soğuk kış günlerini sevginin, saygının ve hoşgörünün ateşi ile ısıtmalı, herkesin Konya konukseverliğini görmesini sağlamalıyız. Bunun da yolu Mevlana’yı daha iyi anlamaktan ve özümsemekten geçeceği kesindir.