Bugün 17 Aralık… Yani Hz. Mevlana’nın Düğün Gecesi olarak nitelendirdiği Şeb-i Arus gecesi…  Konya için olduğu kadar Türkiye, hatta tüm dünya için evrensel bir yere sahip. Neredeyse her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin, O’nun ‘Gel’ çağrısına uyarak Konya’ya geliyor olması bunun net bir göstergesi… 

Tabi, siyasiler de buna kayıtsız kalmıyor. İlk aklıma gelenleri sayıyorum: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kısa bir süre önce göreve gelen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, çok sayıda bakanın yanı sıra milletvekilleri ve daha niceleri. Yani ‘siyasilerin buluşturan tören’ başlıklarının atılacağı bir etkinlik. 

Öylece çekip gitmemeli!
Burada bir nokta önem arz ediyor. Bu önem Başbakanın Konya’ya geliyor olması veya onlarca tesisin aynı anda toplu açılışını yapacak olması değil. Ziyaret bununla kalmamalı. Önemli olan, Başbakan Erdoğan’ın Konya’daki temasları sırasında kentin önemli sorunlarını gündemine alması gerektiği konusu. Yani törenlere katılıp, toplu açılışları gerçekleştirdikten sonra öylece çekip gitmemeli Başbakan. Partisinin Konya İl Teşkilatına, İl Başkanı Ahmet Sorgun’a sormalı: Bu kentin sorunları var mı? Kentin geleceğini ilgilendiren önemli projeler ne durumda? Vatandaşın talepleri hangi yönde? Bu soruları bir bir sormalı. Sormak durumunda. Çünkü bu ülkenin Başbakanı durumunda olan birinin yapması gereken önemli görevlerden bir tanesi bu 

Mesela neyi sormalı diyeceksiniz. 
Hala kamulaştırma çalışmaları bitirilemeyen devam eden 2’inci hızlı tren garının yapımına hala neden başlanmadığı olabilir. Mesela yıllardır konuşulan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen 129 kilometrelik dış çevre yolunun neden yatırım programına alınmadığı olabilir. Mesela Konya ekonomisine büyük katkı sağlayacak lojistik köy projesinin ne durumda olduğu olabilir. Mesela KOP projesinin en kısa zamanda tamamlanması ve gerçek manada verim alınabilmesi için ne yapılmalı? 

Tabi bu sorular daha da uzatılabilir. Ama az önce de belirttiğim gibi sadece belirlenmiş program çerçevesinde etkinliklere katılıp gerisin geriye dönmemeli. Başbakanımıza da bu yakışır.