Özellikle resmi tatillere denk gelen Cuma günlerinde Cuma namazına çocuklarda gelmektedir. Çocukların dini, imanı, ibadetleri sevmesi, Müslüman kimliğinin pekişmesi, cemaat ruhunu yaşamaları için camiye gelmeleri kadar güzel bir şey yoktur.

Ancak, bu kutsal mekanlarda 'gürültü yaptığı, cemaati rahatsız ettiği' için onları azarlayan kişilerle karşılaşmaları minik kalplerini kırıyor. Unutulmamalıdır ki, çocuklar cami ve ibadet adabını ancak o mekanda bulunup tecrübe ederek öğrenebilir. Onlara camide nasıl davranacağına dair uyarı yapılırken yaşının anlayış seviyesine göre sevecen ve şefkatle yaklaşmak gerektiği unutulmamalı.

Uzman psikologlar, çocukluk yıllarında camide azarlanmış kişilerin yetişkin olduğunda camiye karşı sıcaklık hissetmediğini söylüyorlar.Camide kaşları çatık ve kendisine ters davranan biri ile karşılaşan çocuk cami ve din kavramlarını kendi dünyasında kaşları çatık o kişi gibi algılaması doğaldır.

Bu durumlara fırsat vermemek için cami cemaatine ve en başta ailelere büyük görev düşmektedir.Yedi yaşından sonraki çocuklara evde camideki davranış kuralları hakkında bilgi verilmeli ve bunların camide uygulanması takip edilmeli. Hatta bizzat ellerinden tutularak camiye götürülmelidir. Camide nasıl davranılacağı konusunda ebeveyninin vereceği telkinlerle bilgilenen çocuk, caminin kutsal atmosferini şimdi ve ileride bozmayacaktır.

Ancak, cami konusunda yapılacak ikaz ve hatırlatmalar çocuğun ruhunu incitmemeli.Asla herkesin içinde bağırarak, çocuğu camide kovalayarak ikaz olmaz. Bir tebessüm ile yaklaşıp, kimsenin duymayacağı şekilde kulağa fısıltı ile yapılmalı ve ikazın dozu iyi ayarlanmalı.

Biraz sabır ve anlayışla çocuklarımızın camiye gelmeleri konusunda büyük yol kat etmiş oluruz.