Yolsuzluk soruşturmasının ortaya çıkması ile birlikte

İstifa eden bir bakan “hakkımı helal etmem” demiş.

Ne zaman demiş?

Yerine atanan yeni bakana devir teslim esnasında.

Daha sonra da devam ederek kendisinin şimdiye kadar gayri yasal işi olmadığını

Bundan sonrada olmayacağını söyleyerek,

Bir nevi kendince sitemde bulunmuş.

Bunu söyleyen bakanın oğlu yolsuzluk operasyonu kapsamında

Yüce Türk adaleti tarafından tutuklanarak cezaevine konmuştur.

Şimdi de vatandaş olarak biz diyoruz ki,

Esas biz hakkımızı helal etmiyoruz.

Sizler ve yakın çevreniz milyonlarca dolarlarla oynaşırken,

Camı kırık evde Ayaz bebeler ölüyordu.

Sadece on lira idi o camın bedeli.

Ama sizler bunları nereden bileceksiniz.

Emekli maaşına üç kuruş fazla zam almak adına uğraşıyor.

Siz bunları da bilmezsiniz tabi.

Asgari ücretli maaşında artacak 20 lira için her akşam

Televizyonların başında haber beklemektedir.

Bunu sizin bilmeniz hiç mümkün değil tabi.

Sizin ayakkabı kutularınızda milyonlarca dolarınız

Evlerinizde üçer beşer çelik kasanız var.

Siz hiç ekmeğin yanına kayıntı aramadınız ki.

Siz hiç açlığını bastırmak için su içip yatmadınız ki.

Zaten bakanlık ve milletvekilliğinden dünyanın maaşını alıyordunuz.

Oda yetmedi çevrenizin adı yolsuzluğa karıştı.

 Yolsuzluk yaparken, milletin parasını hiç ederken

Hiç mi vicdanınız sızlamadı?

Hiç mi Allah’tan korkmadınız?

Esas bu millet size hakkını helal etmiyor.

Bu dünyada da öteki dünyada da hakkını sizden istiyor.

Soğuktan ölenler adına,

Çocuğunu yüz gram leblebi alamayanlar adına,

Yaşlı halleriyle banka kuyruğunda bekleyen emekliler adına,

Parasızlık nedeniyle okuyamayan öğrenciler adına

Asgari ücretle çalışanlar adına,

Hakkımızı kim yemişse, kimin boğazından geçmişse  haram olsun