Ramazan Yüce

Ramazan Yüce

Geleceğimizi heba etmeyelim!

Geleceğimizi heba etmeyelim!

Eskiler, okuyan birini gördükleri zaman: "Başımıza ne gelirse cehaletten, hiç bilenle bilmeyen bir olur mu, bu yüzden okumak lazım, okuyun yavrum! Okuyun, bizim gibi cahil kalmayın, adam olun" derlerdi. Bir zamanlar özellikle kadınlar arasında okur-yazar olmayanların sayısı çoktu. Okur-yazar olanların çoğu da ilkokulu güç-bela bitirmiş kişilerden oluşurdu. Günümüzde okur-yazar olanların sayısı çok. Hatta üniversite bitirmişimiz de az değil aramızda.

 

Okumuşların sayısının çok olması maalesef yüzümüzü güldürmedi. Sonuçları itibariyle okumuşun bu ülkeye verdiği tahribatı maalesef okumamışlar vermedi. Ülkeye diz çöktürmek isteyen örgüt liderlerine bakalım. Hemen hemen çoğu üniversite okumuş kişiler. DHKP-C lideri Dursun KARATAŞ İÜ Orman Fakültesi, PKK kurucusu Abdullah ÖCALAN, AÜ Siyasal Bilgiler öğrencisi, FETÖ lideri, kendisi ilkokul mezunu olsa da arkasından sürüklediği kişilerin kahir ekseriyeti üniversite mezunudur maalesef. Canlı bomba olanların içerisinde de üniversite öğrencilerinin sayısı az değildir. Okumanın önemi konusunda herkes hem fikirdir. Bu, tartışılmaz.

 

Günümüzün en önemli sorunu okumuş insan faktörüdür.  Çünkü okumadaki niyetimiz adam olmaktan ziyade rahat edebileceğimiz, bizi terletmeyen bir meslek sahibi olmak, üretmeden kazanmak, işimizde zirveye çıkmak, sosyal statü elde etmek, emek sarf etmeden kısa zamanda köşeyi dönüp ekonomik refaha kavuşmak, işimizdeki kaçamak yolları öğrenmek ve uygulamak, nasıl vermeden alabiliriz şeklinde örnekleri çoğaltabiliriz. Herkes böyledir demiyorum. Ama genelin bilinçaltında maalesef bu vb. bakış açısı yatmaktadır. Özelliklerini saydığım bu insan tipi okumuşun iyi görüneni sayılabilir. Türkiye'yi ve dünyayı kana bulayan ve yaşadığımız evreni yaşanmaz kılan terör örgütü liderleri ve adına süper devlet denen modern görünümlü kana doymayan yöneticileri yine okumuşlardır. Bugün dünyanın çektiği de budur.

 

Türkiye ve dünya okumuştan çekiyor diye okumaktan vaz mı geçeceğiz? Asla. Okumaktan ve okutmaktan başka çaremiz yok. İşte okulların açılmasına ramak kaldı. Veli ve çocuklarında bir koşuşturma başladı bile hangi okulda okuyayım diye. Kimi kayıt alanındaki okulu beğenmeyip sahte adres kaydıyla beğendiği okula kayıt yaptırıyor. Kimi iyi bir lisede okumak niyetiyle kazandığı okuldan başka okula geçmek için 3 haftadır nakil başvurusunda bulunuyor. Kimi de özel okulda,  temel lisede veya açık lisede okumak için girişimlerde bulunuyor. İş okul seçmeyle de kalmıyor, son sınıfta dershane görevi gören etüt merkezine yazılma, temel liseye geçme veya devam ettiği okulun kurslarına girme seçenekleri ortaya çıkıyor. Alınacak yardımcı kaynakları saymıyorum bile. Okuldan mezun olan öğrenci, istediği bir bölüme girememişse "Okulum iyi değildi," okul yönetimi ve öğretmeni de "Öğrencilerde kapasite yok, velileri zaten sorumsuz" demeye başlıyor. Başarının sahip çıkanı çoktur da başarısızlığın sahibi yok maalesef. Bu ülkede herkes birbirini suçlar durur. Biz birbirimizi suçlamaya devam edelim etmesine. Ama bunun kimseye faydası yok. Bu, sadece bir savunma ve saldırı refleksidir. Fakat şunu unutmayalım ki eğitim ve öğretimimiz sos veriyor. Aldığımız eğitimden memnun olmayanlar eksikliği alternatif yollara yönelerek gidermeye çalışıyor. Bugün FETÖ diye isimlendirilen yapı da bu eksiklikten nemalanmıştır uzun yıllar. Sonuç malumunuz hüsran maalesef.

 

Eğitimdeki başarısızlığımızdan dolayı alternatif yollara yönelme bize pahalıya mal oldu. Bu yüzden her şeyden önce eğitime bir neşter vurmamız lazım. Devlet okulları herkesin tek alternatifi olan eğitim yuvaları olmalı. Bu inanın çok zor değil. Öğrenci, veli, yönetici, öğretmen, MEM, MEB sorumlu olduğu alanı bilir, herkes hesap verebilir durumda olursa bu işte başarı elde ederiz.

Eğitim boşluk kabul etmez. Şakaya hiç gelmez. Zira çocuklarımız bu ülkenin geleceğidir. Onları geleceğe hazırlamak ve yarınlara  güvenle bakmak istiyorsak her şeyden önce bu alandaki boşluklar doldurulsun... Herkes gizli ajandasından vazgeçsin… Tüm paydaşlar taşın altına elini koysun... Çünkü bu ülke ikinci bir hatayı daha kaldırmaz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ramazan Yüce Arşivi

Mina

26 Aralık 2020 Cumartesi 00:01
SON YAZILAR