Hazreti Mevlana'nın 742. Vuslat Yıldönümü Uluslar arası Anma Törenleri, Şeb-i Arus Programı ile sona erdi.

Her yıl yapılan eleştiriler bu yılda yapıldı, böyle giderse de her yıl yapılacak gibi görünüyor. Şeb-i  Arus programına Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve devlet büyüklerimizin de katılacak olması Büyükşehir Belediyemizi ister istemez hummalı bir çalışma içine itmişti.

Programlar öncesi Mevlana Kültür Merkezi ile Spor ve Kongre Merkezi etrafında başlatılan ve bitirilmesi için sabahlara kadar yüzlerce işçinin çalışmasına rağmen ne yazık ki tamamlanamadı.

Yıllardır tamamlanamayan çalışmaların birkaç hafta, hatta neredeyse birkaç gün içerisinde bitirilmek istenmesi tabi ki doğru bir mantık değil.

Ne oldu, Mevlana Haftası nedeniyle yurt içinden ve yurt dışından gelen on binlerce davetli Mevlana Müzesi, İslam Kültür Merkezi, Mevlana Kültür Merkezi ile Spor ve Kongre Merkezi arasında moloz yığınlarının, toz dumanın ve araçlar ile iç içe küçük bir caddenin içerisinden gidip gelmek zorunda kaldılar.

Tabi bu keşmekeşliği devletin zirvesi görmedi çünkü onlar için Spor ve Kongre Merkezi arkasındaki ara sokak üzerinde ki okullar önünde bulunan ve araçların hızlarını kesmeye yarayan setler bile kaldırıldı.

Bakacağız bu bitirilmeyen çalışmalar bu kez de kış engeline takılacak mı?

İnşallah takılmaz. Ve  inşallah belediyemiz aynı hatayı bir kez daha yapmaz. Ne olur çalışmaları oldu bitti ye getirmeyin bırakın bir yıl sonra bitsin ama eksiksiz ve hatasız olsun bundan zarar değil fayda çıkar.

Bakın demiryolu caddesi çalışmaları da aynı şekilde oldu bittiye getirilen çalışmalardan bir tanesi. Hızlı Tren Gar'ından Ankara yolu çıkışına kadar tam hatırlamıyorum ama herhalde 20'ye yakın yaya alt geçidi var.

Peki bu yaya alt geçitleri nerede? Sadece tren yolunun altında.

Peki, tren yolunun her iki tarafında bulunan caddeler üzerinden yayalar bu alt geçide girmek için nereyi kullanıyor? Trafik lambalarını! 

Ne anladık sadece tren raylarının altına yaya geçidi yapmaktan ve her iki caddeye trafik lambası koymaktan!

Bir Konya tabiri vardır, 'Hocam eşeğe bindi ayakları yerde sürünür' diye. Aynen öyle

Bu cadde ne için yapılmıştı, ana caddelere alternatif olarak kullanılacak ve araçların durmadan seyrini yapmaları ve şehir içi trafiğini rahatlatmak için.

Peki, araçlar burada durmadan gidebiliyor mu? Hayır.

Neden yayalar için konulan trafik lambalarında beklemek zorundalar.

Bu yaya geçitleri sadece tren raylarının altından yapılacağına caddenin bir ucundan başlayarak karşı caddenin sonuna kadar gidecek şekilde yani her iki cadde ve tren yolunun da altını kapsayacak şekilde yapılsa idi ne olurdu!

O zaman istasyondan neredeyse Horozlu hana kadar araçlar tek bir saniye durmadan yollarına devam ederdi.

Ama olmadı neden? Açılışa yetiştirmek ve devletin zirvesine şirin görünmek için de ondan.

Bu yüzden diyorum ki, ne olur böylesine önemli yatırımları oldu bittiye getirmeyin hem sizin emeğinize yazık hem binlerce işçinin soğuk altında sabahlara kadar çalışmaları yazık hem boşa giden paralara yazık.

Üzülerek söylemek gerekiyorsa buna benzer mühendislik harikası değil de mühendislik hatası ile dolu bir çok yatırım var.

Yazık inanın çok yazık…