Yazının başlığını görüp de ‘acaba kim bu takım’ diyebilirsiniz.

Torku Konyaspor Basketbol’dan bahsediyorum. Son 3 sezonda yaşanan şanssızlıklara değineceğim.

4 yıl aradan sonra çıkılan 2013-2014 sezonunda yabancı oyuncular sezona 1 ay kala transfer edildi. Ona rağmen çok başarılı bir sezon geçirildi ve zor şartlarda ligde kalındı. O sezon takımın savunmadaki en etkili oyuncusu Valentin Pastal’ın kolu kırıldı. Tomas Delininkaitis ve Yunus Akçay sakatlandı. Sezonun en kritik anında Troy Gillenwater rakibine kafa attı. 5 maç ceza aldı ve son haftalarda takımını yalnız bıraktı.

Sonraki sezon her şey güzel olacak derken Burak Selen sakatlandı ve 6 ay parkelerden uzak kaldı. Sezonun ortasında takımın en skorer oyuncusu Troy De Vries sakatlandı. Bu sakatlık takımı çok olumsuz etkiledi.

Valentin Pastal’ın da Tofaş maçında eli kırıldı ve 1 ay oynamadı.

İkinci yarının başında ise son yıllarda yapılan en iyi oyun kurucu transferi olan Josh Mayo tatil dönüşü ülkeye giremedi. İstanbul’dan apar topar gönderildi. ‘Ulusal Güvenlik’ dendi ama nedeni tam olarak daha belli değil.

Takım play-off’un kapısına geldiğinde bu sefer de Sean Williams olayı patlak verdi. Yasaklı maddeden ötürü 3 ay ceza aldı ve ligin son 7 haftasında forma giymedi. Belki Sean olsa takım ilk 8’e kalacaktı.

Bu sezona ise bütçe düşürülerek başlandı. Para kısıtlı olunca transferlerde biraz şansa kalıyor tabii. Daha sezon başlamadan Kromah gönderildi ve Clay Tucker transfer edildi. Yerli oyuncular ise daha çok Aziz Bekir’in geçmişten tanıdığı genç oyunculardı.

Her şey iyi giderken Tyrone Brazelton olayı yaşandı. Kadro dışı bırakıldı. 2 hafta tek başına çalıştı. Karşıyaka maçı öncesi affedildi. Bir gün sonra Fransa’da takım bulunca ‘ben gidiyorum’ dedi ve gitti…

Takımın savunmadaki sigortası Sean Williams önce yaptığı hareketten ötürü ceza aldı sonrada ayağından sakatlandı. 4 maçtır oynamıyor. Onun ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu son maçlarda oynanan basketboldan anlayabiliriz.

Sezonun ilk yarısında takımın skor yükünü sırtlayan Clay Tucker, Uşak maçı öncesi parayı dert etti. Maçta ‘oynamam’ dedi. TED maçından sonra başkanla tartıştı ve takımdan gönderildi.

Yerine transfer edilecekti. Çok da iyi bir transfer olacaktı. John Lucas III. Bu seferde ülkemizde yaşanan terör saldırılarından ötürü gelmekten vazgeçti. Bu transferde olmayınca Yeşilgiresun maçına transfer yetişmedi.

Bunların yanında ismi kağıt üzerinde yıldız olan Byron Mullens, 3 maçtır potayı dövüyor. Vanja Plisnic kafada basketbolu bitirmiş. JR Reynolds bir maç oynuyor, diğer maç sakat. JR Bremer’ın ise günü gününe tutmuyor.

Son 3 sezonda aklıma gelen şanssızlıklar bunlar. Ama unuttuğum mutlaka vardır.

Yapılan yanlışlar var ama bu kadar da şanssızlık olmaz. Hem paran yok, hem de bu kadar şanssızlık yaşayacaksın…

Daha TBL zamanında Smush Parker ve Bernard King olaylarına girmiyorum. Ya kurban keselim ya da bir hocaya takımı okutalım. Belki de geçmişte yaşananlardan ötürü bazı oyuncuların ahını aldık.

Kaldı 8 hafta. Her şey bitmiş değil ama 8 haftada en az 4 galibiyet almak şart. Küme düşmenin en büyük adaylarındanız. Umarım takım bir an önce toparlanır ve Konyalı basketbolseverlerin yüzünü güldürür.