Mustafa Ekmekcioğlu

Mustafa Ekmekcioğlu

Geçmişe özlem

Geçmişe özlem

Günümüzde her şeyi olan fakat bir türlü mutlu olmayanları gördükçe kendi kendime düşünmeden duramıyorum. Özellikle çocuklar hemen her şeye itiraz etmek ve alınanlardan hoşnut olmamak gibi bir huy edinmişler adeta.

Bize daha çocukluk yıllarımızda bile küçük şeylerden büyük mutluluk duymayı öğrettiler. Buna şimdi bazıları polyannacılık diyecek ama desinler. Biz alınan en küçük bir kalemden bile mutlu olarak büyüdük işte.

Bir kere her gördüğümüzü isteme gibi bir huyumuz yoktu. Anne ve babamızdan sadece rica edebilirdik. Zaten çoğu zamanda alınmazdı ya. Ancak istediğimiz olmasa da alınmasa da hemen öyle triplere kapılıp küsemezdik. Hoş istersen bir küsmeyi dene. Annenin “çimdiği” hemen en yumuşak yerinde olurdu.

Şimdiki çocuklar gibi her gün bir elbise değiştiremezdik. Önümüze konan yemeği beğenmezlik edemezdik. Bir kere bunları isteyecek kadar zengin değildik. Ayrıca anne ve babamız zaten böyle bir şeye izin vermezdi.

Sökülen pantolonlarımız yamalanır, çorabımız iyice bir yeniden dikilirdi. Elbise alınırken de bir beden büyük alınırdı. “Küçülürse kardeşi giyer” diyerek aldatılırdık. Ya da “önümüzdeki yılda giyebilsin” diyerek kandırılırdık.

Elbiselerimizi annemiz, ayakkabılarımızı babamız tamir ederdi. Annemin elinde iğne babamın elinde tığ hafta sonlarını böyle geçirirdik. Ama ne olursa olsun, sokaklarda özgürce oynar, arkadaşlarımızla birlikte eğlenir ve çocukluğumuzu doyasıya yaşardık.

Topraklarda kirlenmeyi, sokak aralarında döğüşmeyi, çelik çomak oynamayı, lastik çevirmeyi ve kovalamayacağı o zamanlar doyasıya oynardık. Evimizin kapısı dahil bütün mahallenin kapıları açık olurdu. Kimi komşu suyumuzu verir, kimisi de ekmeğimize salça sürerdi. Ama en önemlisi mutluyduk.

Bir şey istemek için  iyi bir şeyler yapmamız gerektiği anlatılırdı. “İstemek için yüzün olsun” denilirdi. Emeğin kıymetini, ekmeğin kutsallığını böylece öğrenmiş olduk. Bizim için emek, ekmek ve ekmek veren çok kıymetlidir. Sımsıkı sarılır, hak etmeye çalışırız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Ekmekcioğlu Arşivi
SON YAZILAR