Yolcu Aziz Kaya

Yolcu Aziz Kaya

Oku Denilen Panzehir

Oku Denilen Panzehir

Okumak anlamak içindir, anlamak ise tatbik etmek içindir.

Tatbik etmek amaca ulaşmak içindir, amaca ulaşmak ise huzura ermek içindir.

Huzura ermek ise bedeni ve ruhu dengelemek içindir, denge ise dengesizliğin zıttıdır.

Demek ki arayıp durduğumuz menzil dengedir.

Elbet dengenin de farklı farklı adresleri, farklı farklı dengelediği merkezleri, farklı farklı dengelediği bireyleri vardır.

Bedeni dengeler, ruhu dengeler

bakışımızı dengeler, bakılışımızdakini dengeler,

duyuşumuzdakini dengeler,

duyuluşumuzdaki dengeler.

Söylediklerimizdeki dengeler,

söylenildiklerimizdekini dengeler.

Dokunuşumuzdakini dengeler,

Dokunuluşumuzdakini dengeler.

Yukarıda hâlimize yansıyan dengelerin hepsi, yâ bizi biz eden dengelerdir veyâ bizi bizden eden dengesizliklerdir.

Sâhi bizler ölçülü ve dengeli miyiz, peki yâ ölçünün ve dengenin kaynağı ne sizce veyâ bizce?

Neyi neye göre dengeleyeceğiz, hangi ölçüyü hangi ölçüye göre ölçeceğiz.

Tam da burada dur ve düşün, hem de teferruatlıca kapsamlıca düşün.

Kişilerin ölçüsünün ve dengesinin kaynağı, inançları veyâ inançsızlıklarıdır.

Lâkin her yaratılân aslında ölçülü ve dengeli olmak ister.

Kimileri inançtan soğutulmuş ve inançsızlığı ölçü ve denge bellemiştir.

Gerçi kimilerine göre de inançsızlıkta bir inançtır, inanıştır.

Fakat birinin sâdece dışı vardır, teni vardır, görüneni vardır, ismi vardır.

Birinin ise hem dışı hem içi vardır, hem teni hem de ruhu vardır.

Hem ismi hem de cismi vardır.

Hem görüneni hem de görünmeyeni vardır.

Şu sanal dünya kimileri sâdece teniyle ölçer ve dengeler.

Kimileri de hem teniyle hem de ruhuyla ölçer ve dengeler.

Oysa insanın hem teni hem de ruhu vardır, hem görüneni hem de görünmeyeni vardır.

Ey cân elbet sen özgürsün ister inan ister inanma.

İster kendi kendini sâdece teninle tart ölç ve dengele

İster hem teninle hem de ruhunla tart ölç ve dengele.

O vakit önce okumalıyız, ilâhi kitapları okumalıyız, şu âlemi okumalıyız, en sonunda da insânı yani kendimizi özümüzü hakîkatimizi okumalıyız.

"Unutmamalı keşfedilemeyen yerler dile gelmezler.

Keşfedilen yerler ise kendini hep dillerde bulur, o diller ki keşfedilen yerlerin en iyi tercümanıdırlar.

Peygamberler halkasının sonuncusu Hazreti Muhammed Mustafa'ya inen ilk âyet İkrâ'dır.

Kurân'ı Azîmuşşan'ın "OKU" İle başlamış ve yeryüzüne bilgi ile, ilim ile, fen ile yol alın demiştir.

İnsanı en iyi tanıyan anlayan hisseden Kur'ân'ı Kerim'dir.

Ey Âdemoğulları kendimizi tanımak anlamak ve hissetmek ister isek, o vakit mutlaka Kuran-ı Kerîm'e yaklaşmalıyız, üstelik yaklaşırken önyargısız bir şekilde yaklaşmalıyız.

Çünkü önyargılar hakîkati perdeler, önyargılar bakanı kör eder, görmek istiyor isek o vakit önyargıyı bırakmalı ve körler sınıfından kurtulmalıyız.

Belki de kardeşlerim insanı en iyi kullanma kılavuzu Kur'ân-ı Kerîm’dir.

Yâhû insân, ya gerçekten insanın kılavuzu Kur'ân-ı Kerîm ise, ya biz şu önyargılarımızdan dolayı bu kılavuzdan mahrum oluyor isek.

Yâzık değil mi bize, elbette yazık hem de ne yâzık.

Kardeşlerim o yazıklar sınıfından olmamak istiyor isek, o vakit durmalı ve kendi kendimizi bir gözden geçirmeliyiz.

Her zerreye karşı önyargıyı kaldırmalıyız. Unutmâ Kur'ân-ı Kerim'de zerrelerden oluşmaktadır.

Elbet insanda zerrelerden oluşmaktadır, elbet şu âlem de zerrelerden ibârettir.

Kardeşim evler zerrelerle yapılmakta, evlerin içi zerrelerle döşenmekte, zerrelerden oluşan insanlarda bu evlere girip girip çıkmaktadır.

Şu âlemin mayası zerredir, yâni gözle görülemeyecek kadar küçüktür.

Evet evet aslında her birerimiz zerreden ibâretiz, o zerreler ki zerre üzerine zerre olmuşlar aziz, Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma diye hâle hâle gelmişler, cemâle gelmişler, en sonunda da Hazreti insan oluvermişler.

“Azîzim sen zerrelerden ibâret bir fânî iken, sakın olâ bâkîliğe tâbî olma. Sen bâkî de zerreliğini keşfet ki yaratılış sırrına eresin."

Yaratılış sırrıdır belki arayıp arayıpta dile getiremediğimiz.

Her birerimiz arayış içerisindeyiz, bizi mutlu edecek olan enerjileri arayıp durmaktayız, Kimimiz madde de kimimiz de mânada arayıp durmaktayız.

Kimimiz şan da şöhrette, kimimiz makam da aramaktayız hakîkatimizi...

Kimimiz de nefsini ilahlaştırmakta ve ruhumuzu öldürmekteyiz.

Şimdi aklımızı kullanalım, kalbimizin sesine kulak verelim, okuyalım anlayalım tatbik edelim, uygulayalım ve huzur bahçesine Allâh'ın izni ile giriverelim.

Bakışlardaki ve bakılışlardaki akışlar o vakit temiz olur.

Duyuşlardaki ve duyuluşlardaki akışlar o vakit nûr olur.

Söylediklerimiz ve seylenildiklerimiz o vakit hoş enerji olur.

İşte o dem hâlimiz Âllâh'ın istediği gibi oluverir, o dem insan atomluğunu hatırlar ve atomun hakîkatiyle şeb-û ârûz eder.

İşte ne varlığa sevinir ne de yokluğa yeriniriz.

"Okumanın, kişiyi ok gibi hedefine taşıdığını bilebilseydi insan, okur da okur, okur da okur, hedefine daha huzur ile gider, ok gibi hedefine de dost doğru varır dı."

Azîzim

"Okuyana saygı duy, okuduğunu anlayana daha büyük saygı duy, anladığını yaşanı ise hem modelle, hem de derînden saygı duy."

Azîzim

"Oku! Denildi, lâkin Ademoğlu oku'mayı oku'yamadı. Oku'mayı oku'yabilseydi eğer, kendi sırrına da ulaşaktı"

Azîzim

"Oku denilen panzehir, beyin hücrelerini zehirlenmekten koruyan tesirli bir panzehirdir."

Azîzim

Koş! Bilgiye koş.

Giyin! Bilgiyi giyin.

Kitap hitab eder nice gönüllere

Gönüller bilgiyle gül bahçesine döner.

Hadi bizler de gül bahçemizi oluşturalım.

Hadi bizler de buket buket güller dağıtalım.

Hadi bizler de ilk Ayetimiz İkrâ'nın sırrına erelim."

Anadolu'da Bugün geriye dönüp şöyle ibretlice bir bakmalı, târihimize İkrâ aydınlığıyla hoş enerjiler, hoş aydınlıklar bırakan, gelmişlerimizden ve geçenlerimizden ibret almalıyız inşaallâh.

Bu duygu yoğunluğuyla Anadolu'da Bugün Gazetesi'nin emektarlarını, kıymetli okurlarını, maddi mânevi destekçilerini saygı ve hürmetle selamlıyor, okuma aşkınız dâim olsun efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yolcu Aziz Kaya Arşivi
SON YAZILAR