Halime Bilgin

Halime Bilgin

Biz yönümüzü iyiliklere ve güzelliklere çevirelim ki bizden de o yansısın

Biz yönümüzü iyiliklere ve güzelliklere çevirelim ki bizden de o yansısın

Hayat akıyor ve bizde bu akış içinde farkında olabildiğimiz ölçüde ve bizim irademize düşen kısmı ile yaşamımızı şekillendiriyoruz. İnsan düşünen bir varlık olarak kendi düşüncelerinin ürünü ise o halde kendini ve başkalarını tanımak istiyorsa düşüncelerine bakmalı. Bu konuda öncelik kendimizde olmalı. Çünkü bireyler toplumu oluşturur. Bireylerin düşünce yapısı da, o toplumu yansıtır.

Bu bilgiler ışığında toplumumuza baktığım zaman, değişmeyen bir çok yargı var.

Bunların başında güzel düşünememe birinci sırada, politize olmak ikinci sırada, ötekileştirme üçüncü sırada.

Bu gün birinci sırada olana bir göz atmak gerekirse bizim manevi değerlerimiz dinimizden geliyor. Onun bize sunduğu tavsiye iyilik güzellik üzerine...

Bakara 201.ayette diyor ki; "Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru”

Şimdi bu ayette de belirtildiği gibi istenen davranış iyilik güzellik üzerine. O halde neden toplumsal davranışlarımızda bu baskın değil. Güzel iyi düşünme, hayatımızın her alanında bize fayda sağlayan bir davranış olduğu halde ülke olarak neden hep negatiflik üzerinde çok duruluyor. Haberler sürekli felaket tellallığı yapıyor. Diziler filmler hep eğri davranışlarla kaplı, bu ülke insanı, toptan kötü bir karaktere mi sahip veya hiç mi güzel şey yok memleketimizde?

İyilik, iyiler, güzellikler güzel neden az yansıyor. Yönümüzü neden iyiliklere çeviremiyoruz. Neden güzellikleri yansıtamıyoruz. Düşünülmesi, konuşulması ve sorgulanması gereken bir konu bence. Bunun sebebi başta ifade ettiğimiz gibi düşünce probleminden kaynaklı sanki. Düşünmek, ruhun gıdası, ruhun kendi kendine konuşması.

Galiba eksik olan bu. İnsanlar çok fazla düşünmüyor. Düşünmekten kaçıyor adeta. Başkalarının dayattıkları, sundukları ile yetiniliyor. İkinci sebep sosyal medya o hepten insanı düşünmekten alıkoydu. İnsana verdiği ile yetinme sınırı koydu. Kendi öz araştırmasını yapmayanlara bir sınır çizdi. Politize olmak ve ötekileştirme konusunda da aynı şeyi yaptı. O halde biz pasif alıcı olmaktan çıkarak hayatımızı olumlu ve güzel düşünceler ışığında yaşamaya özen gösterebiliriz. Israrla güzel olana iyi olana doğru yönümüzü çevirebiliriz. Kendi özel araştırmalarımızla ilgilendiğimiz alanlarla pozitif şekilde kendimizi zenginleştirebiliriz. İzlediğimiz filmden, okuduğumuz kitaplara kadar seçici davranabiliriz. İyiliğin yayılmasına öncülük edebiliriz. Güzelliklerin çoğalması için önce birey olarak kendimizde bu halin yansımasına çabalayabiliriz.

Yeter ki bu yönde küçücükte olsa bir adım atalım. Devamı kendiliğinden gelecektir. Çünkü iyi hal iyi hissetmeye, olumlu her düşünce güzel davranışlara sebep olur. Bu zincirleme bireyden topluma doğru yayılır.Bunun sağlamasını yapmak için hemen şimdi harekete geçerek en azından düşünce bazında yukarıda bahsettiğimiz ayeti yaşama dahil ederek sonuçlarının meyvelerini yaşamımızda alabiliriz. Kendisi küçük etkisi büyük hamlelerin yaşamımızı nasıl değiştirebilir bunun deneyimlemesini yapabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halime Bilgin Arşivi
SON YAZILAR